Dava dilekçesinde yalnızca davacının anne ve babasının nüfus kayıtlarında yanlış yazıldığının tespiti istenmiş ise, mahkemece salt bu yönde hüküm kurulması gerektiği-
Davacı davada ölüm kaydının nüfusa işlenmesini değil, mükerrer kaydın iptalini istemekte olduğundan mahkemece davacının göstereceği kanıtlar toplanıp adı ve doğum tarihi aynı olan "..."'in aynı kişi olup olmadığı öncelikle tespit edilip aynı kişi olduklarının saptanması durumunda mükerrer kaydın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; doğum tarihinin düzeltilmesi davalarında, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılmasının zorunlu olduğu-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar verilmesinin gerekeceği-
Bir kadının iki doğumunun arasında 2 ay 24 günlük bir süre olması tıbben mümkün olmadığından, hâkimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin gerekeceği-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkimin taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorunda olduğu-
Davacının nüfus kaydında adının "Hüsamettin" olarak yazılı bulunmasına karşın, dinlenen tanık anlatımlarından "Adam" adı ile tanınıp bilindiği kanıtlandığından, mahkemece bu husus gözetilerek davanın adın değiştirilmesi yönünden kabulü gerekeceği-