TMK.nun 640/2, 701 ve 702/2. maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermelerinin gerekeceği, bu bakımdan davacının tek başına taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemesinin mümkün olmadığı, hal böyle olunca, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı dava dilekçesinde, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş ise de, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup taraflar arasında elbirliği mülkiyet söz konusu olduğundan bu isteğin davacının kendi miras payı yönünden tapu kaydının iptali ve tapuya tescil istemi olarak anlamak ve yorumlamak gerekeceği, zira, aralarında elbirliği mülkiyet bulunan mirasçıların birbirlerine karşı açtıkları davada zorunlu dava arkadaşlığının olmadığı-
TMK.nun 701 ve 702 maddeleri uyarınca murisin ölümü ile terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payının taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olduğu, şayet, murisin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yapılmış bir paylaşım, satış ya da bağış söz konusu değil ise, TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufu işlemlerde oybirliği arandığından ve dava da üçüncü kişi durumunda bulunan Hazine’ye karşı açılmış olduğundan bir veya birkaç mirasçının kendi başlarına üçüncü kişilere karşı aktif dava açma hukuki sıfat ve ehliyetleri bulunmadığı gözetilerek dava koşulundan davanın reddine karar verilmesinin düşünülmesinin gerektiği, dava da bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmalarının gerekeceği-
Davacının, taşınmazların kök miras bırakanın tüm mirasçıları adına payları oranında iptal ve tescilini istediği, dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, bu nitelikli taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başlarına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları mümkün olup oybirliğinin aranmayacağı, bunun TMK.nun 702. maddesinde yer alan oybirliği ilkesinin bir istinası olduğu, ancak mirasçılardan birinin, taşınmazın diğer mirasçılar adına da tescilini istemesinin mümkün olmadığı, davacının ancak kendi payı yönünden iptal ve tescil isteyebileceği, somut olayda, usulüne uygun bir biçimde harç yatırmak suretiyle davaya katılıp istekte bulunmayan mirasçılar hakkında tescil hükmü kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil aracın trafik kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, elbirliği mülkiyetin söz konusu olduğu, davacı dışında miras bırakan ile müşterek evlat edindikleri H.Ö.'ün davada yer almadığı, davaya katılmayan ortağın olurunun alınması, davaya katılımının sağlanması ya da miras şirketine Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerekeceği-
TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların belirlenmiş paylarının bulunmadığı, TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliğinin aranacağı, dava da bir tasarrufi işlem olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte açmalarının zorunlu olduğu-
İpotekle yükümlü taşınmaz malikinin mirasçısı olan şikayetçinin bedelini ödeyerek taşınmazdaki ipoteğin kaldırılması isteminin anılan maddeler kapsamında ortaklığın haklarının korunmasına ilişkin kabul edilmesinin gerektiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tüm mirasçılar (tereke) adına tescil isteği-
Terekeye dahil taşınmaz kiralarında mirasçılardan birinin kendi payına ilişkin istemde bulunmasının hukuken mümkün olmadığı-
Medeni Kanunu’nun 701-703 maddelerinde düzenlenen elbirliği halinde mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkının da olduğu, mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu-