12. HD. 20.11.2023 T. E: 8152, K: 7468
“Uzlaşma Tutanağı “ başlıklı belgenin incelemesinde; üçüncü maddede “......... İcra Müdürlüğü'nün ........... Esas sayılı dosyasının .............. tarafından takipsiz bırakılacağı, iş bu dosyaya ilişkin olarak ............'den herhangi bir alacak, avukatlık ücreti, harç ve masraf talep edilemeyeceği, .......... plakalı araç üzerindeki şerhin ............. tarihinde kaldırılacağı, ancak dosyanın takipsiz olarak işlemden kaldırılması süresi içinde veya sonrasında ............ tarafından ilk yazılı talep tarihinden itibaren 10 gün içinde alacaklı tarafından dosyaya infaz bildirimi yapılıp harç ve masraflar .............. tarafından ödenmek zorunda kalınırsa hiçbir ihtara gerek kalmaksızın ............'den tahsili amacıyla icra takibine geçilecektir.” yazılı olduğu görülmekle birlikte söz konusu belge, diğer maddeleri ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflara ve hatta üçüncü kişiye koşullu ve süreli yükümlülükler yüklendiğinin anlaşıldığı, bu haliyle taraflara karşılıklı edimler yüklenen uzlaşma tutanağının, İİK’nın 71. maddesi bağlamında borç ve fer'ilerini sona erdiren “itfa” olarak değerlendirilemeyeceği- İİK'nın 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, itfa şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesinin doğru olmadığı-
12. HD. 16.10.2023 T. E: 2022/13590, K: 6172
12. HD. 16.10.2023 T. E: 2022/13588, K: 6171
12. HD. 19.09.2023 T. E: 2022/12968, K: 5088
12. HD. 14.09.2023 T. E: 2022/12900, K: 4998
Takibin zamanaşımına uğraması sebebi ile icranın geri bırakılması ile hacizlerin kaldırılması talebinin her icra dosyası bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği-
Ortağı olduğu şirketinin borcuna müteselsil kefil olan ve genel kredi sözleşmesine dayanarak aleyhinde icra takibi başlatılan davacının Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinin tarafı olmadığı, bu nedenle davacının İİK'nın 71. maddesinde belirtilen düzenlemeden yararlanma olanağının bulunmadığı-
Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olarak borçlu şirket hakkında süresi içerisinde takibe itiraz edilerek takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği açık olduğundan karar verilmesine yer olmadığı ancak avalist borçlu hakkında 09.01.2018 tarihinden dava tarihine kadar geçen üç yıllık süre içerisinde takibin devamını sağlayan bir işlem yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona eren borçlu şirketin ihyasına karar verilerek yeniden sicile tescilinin sağlanması halinde, ihya kararının etkisini geçmişe yönelik olarak da doğuracağı ve takipte yapılan işlemlerin de geçerli hale geleceği- İhya edilen şirket tasfiye memuru vekili tarafından dava açılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı- Takip dosyasında gerçekleştirilen usuli işlemler arasında 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığından ve belli aralıklarla takibi ilerletici nitelikte usuli işlemlerin gerçekleştirildiğinden takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazına ilişkin (iptal davası da açmış olan) takip alacaklısı davalıya karşı açılan davanın (ve tazminat talebinin) reddine karar verilmesi gerektiği-