Mahkemece yerinde bir gerekçe ile ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermediği kabul edildiğine ve alacaklı İİK'nun 150/ı maddesinde sayılan kişilerden olmadığına göre alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emrinin gönderilemeyeceği, ancak ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içermemesinin alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı ve bu durumda borçluya örnek 9 ödeme emri gönderilmesinin gerekeceği, mahkemece şikayetin kısmen kabul edilerek icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz edilmemesi halinde, ihtarnamedeki alacak miktarının kesinleşeceği ve borçlunun kesinleşen miktara itiraz edemeyeceği- Borçlu tarafından sunulan hesap hareketlerinde ihtarname tarihinden sonra bankaca kredi tahsilatlarının yapıldığı ve alacaklı vekilinin de borçlu şirket temerrüde düşürüldükten sonra ödeme anlaşması yapıldığı ancak bunun da aksatıldığına ilişkin beyanı bulunduğundan mahkemece, borçlunun hesap kat ihtarından sonraki ödeme iddiasının, alacaklı vekili beyanı da nazara alınarak, ihtarname tarihinden sonra borçlunun, genel kredi sözleşmesine istinaden, ödemelerinin olup olmadığı bankadan sorularak, varsa, yapılan ödemelerin İİK. mad. 33 bağlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılarak, bu kapsamda olduğu sonucuna varılırsa, bilirkişi raporu alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerekeceği-
İpotekli taşınmazı takip tarihinden önce satın alan yeni malikin sonradan takibe dahil edilerek adı geçene icra emri tebliğ edilmesi, HMK.nun 124/3. maddesi uyarınca mümkün olduğundan, anılan istemde yasaya aykırılığın olmadığı, şikayetçi ipotekli taşınmaz malikinin, 3. kişi olup, borçtan şahsen sorumlu olmadığı, icra emrinde adının borçlu bölümünde yazılmış olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, yani ona borçlu sıfatı kazandırmayacağı ve icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
Yasal sürede itiraz edilmeyen hesap kat ihtarındaki alacak miktarı kesinleşmiş ise de, hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar akdi faiz, bu tarihten takip tarihine kadar ise temerrüt faizi oranlarına göre, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle hesaplama yapılarak takipte talep edilen işlemiş faiz ve toplam alacak miktarının denetlenmesi, takibe dayanak hesap kat ihtarında yazılı borç miktarının icra emrinde talep edilen borç miktarına uygun olup olmadığının belirlenmesi ve ayrıca takibin mükerrer olduğu yönündeki iddianın esasının incelenmesi ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, İİK. 150/ı maddesi uyarınca hesap katına itiraz edildiğinden takip tarihi itibariyle icra dosyasında bulunan uzlaşma tutanağı, ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçluların hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile şikayete konu alacağın İİK'nun 68/b maddesi kapsamında ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekirken, yargılama sırasında sunulan uzlaşma tutanağının esas alınarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı-
4077 sayılı TKHK 10/A maddesinde belirtilen kredi kartlarına ilişkin düzenleme, taraflardan birinin tüketici sıfatına haiz olması ve işlemin tüketici işlemi olması halinde uygulanacağı, takibe konu borcun ( üretici kredi kartı borcu) “ticari kredi” niteliğinde tarımsal kredi sözleşmesine dayalı olduğu anlaşılmakla, olayda 4077 sayılı TKHK.nun 10/A maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı-
Borçlunun şikayeti üzerine mahkemece, icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile İİK. mad. 68/b kapsamında alacağın ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Asıl borçlu tarafından kat ihtarına itiraz edilmediği anlaşılmakla, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olup, borçlu alacak miktarına yönelik iddiaları icra mahkemesinde ileri süremez ise de; İİK.nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlu şirketin temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabileceği-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK'nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekeceği-