22. HD. 07.03.2019 T. E: 2018/12073, K: 5491-
22. HD. 21.02.2019 T. E: 2016/28, K: 4127-
Yeniden yapılanma gibi önemli bir karar alan ve bu kararı uygulayan işverenin kurumsal bir ciddiyet ve tutarlılık içinde hareket etmesi, kanunlar ve ispat hukuku kuralları çerçevesinde sıhhati konusunda şüphe uyandırmayacak ve birbiri ile tutarlı bilgi ve belgelerle yeniden yapılanmayı ve bu yapılanma sonucunda işçinin iş gücü fazlası haline geldiğini, diğer yandan, sözleşmesi feshedilecek işçilerin seçiminde de objektif davranıldığını ispatlaması gerektiği- Mahkemece, davacının başka birimde çalıştırılıp çalıştırılamayacağı hususunun araştırılmadığı, fesihten altı ay önce ve altı ay sonra davacının çalıştırılabileceği pozisyonlara yeni işçi alınıp alınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığının ve işverenin aldığı işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığının yöntemince araştırılması gerektiği-
22. HD. 05.02.2019 T. E: 2017/19770, K: 2375-
22. HD. 04.02.2019 T. E: 2017/19761, K: 2207-
Tefrik kararından sonra; hizmet tespit davasının sonucunun beklenilmesi yönünde ara karar tesis edilmiş olmasına rağmen 10. celsede bu ara kararından vazgeçmeksizin davacı vekilinin mazeretli bulunduğu celsede yokluğunda davanın reddi yönünde hüküm kurulması, hizmet tespiti dosyasında verilecek kararın bu davanın sonucunu etkileyeceğinden ve her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından sözü edilen hizmet tespiti davasının kesinleşene kadar mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğinden hatalı olduğu-
22. HD. 22.10.2018 T. E: 13823, K: 22787-
İşçinin sağlık nedenleriyle bekleme süresini aşan işe devamsızlığının bildirim süresine eklenecek altı haftayı aşması, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshi için yeterli olup dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince almış olduğu sağlık raporları nedeniyle derhal fesihlerde, işçiden savunma alınması gerekmediği-
22. HD. 17.10.2018 T. E: 11972, K: 22382-
Davalı alt işverenin, yardımcı işin görülmesine uygun yeterli ekipman ve tecrübeye sahip olduğu, davalı işverenden bağımsız bir yönetim organizasyonu bulunduğu, yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlamadığı dikkate alındığında asıl işverenin bir kısım işçisinin alt işverende çalışmaya devam etmesinin, tek başına aradaki ilişkinin muvazaalı olduğunu göstermeyeceği- Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona erdirilmesi nedeniyle davalı alt işveren şirkette istihdam fazlalığının ortaya çıkması kaçınılmaz olup yargısal denetimin sadece feshin son çare olması ilkesi kapsamında yapılması gerektiği- Davalı alt işveren şirketin fesih tarihinde davacıyı çalıştırabileceği başka işyerlerinin olup olmadığı, bu işyerlerine fesih tarihinden kısa bir süre önce ve sonra davacı ile aynı vasıflarda yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı araştırılarak, davacıyı çalıştırabileceği başka işyeri ve yeni işçi alımı yok ise davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona ermesine ilişkin bu durumun geçerli fesih sebebi oluşturacağı, var ise feshin son çare olma ilkesine uyulmadan yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi gerektiği-