Ödeme emrinde borcun sebebinin belirtilmediği anlaşıldığından, usulüne uygun ödeme emri düzenlenmemesi nedeniyle itirazın iptali davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Yetkilinin veya tüzel kişinin, o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde, vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş kişinin mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmaması halinde, bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilerek tebligatın diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılabileceği- Takibin borçlu tarafından bildirilen tarihten daha önce öğrenildiği yazılı belge ile ispat edilemediğinden şikayetin süresinde olduğu gözetilerek tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile  tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak gösterilen ve takip talebine eklenmiş olan sözleşmenin, borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın yer almadığından ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve  belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerektiği- 
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin olarak (13) örnek ödeme emri gönderilmek suretiyle başlatılan ilâmsız takipte, takibe dayanak yapılan belgelerin, takip talebine eklenmesi ve 13 örnek ödeme emri ile birlikte gönderilme zorunluluğunun bulunmadığı-
Borcun sebebinin, takip talebi ile ödeme emrinde gösterilmediği anlaşıldığından, mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğu- Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olmasının, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden bu talepte bulunmasında hukuki yararı olduğu-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın yok hükmünde olacağı ve ödeme emrinin iptali gerektiği, bu durumda usulsüz tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı- Vekil yerine asile tebligat yapılması halinde bu konuda süresiz şikayet yoluna gidilebileceği- Yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili yere gönderilmesi halinde yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın, hükümsüz kalacağı ve yasal sonuç doğurmayacağı-
Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk olduğu-
Tebliğ şerhinde yazılı olan "muhatabın çarşıya gittiği" beyanını veren ve haber verilen komşunun açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığı görüldüğünden, bu haliyle tebliğ işleminin, usulüne uygun yapılmadığı- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabın tebliğ işleminden haberdar olması halinde, geçerli sayılacağı ve şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği- Takibe dayanak belgenin takip talebi ile birlikte icra dairesine ibraz edilmediği ve borçluya sadece ödeme emri gönderilip, takip dayanağı belgenin eklenmediği anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde üzerinde sadece "Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresinin yazılı olduğu ve borcun sebebi olarak gösterilen dayanak faturaların, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği-