Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını almış olup, bu çocuğun reşit oluncaya veya baba Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirene kadar aile soyadını taşıması gerekeceği-
Boşanma sebebiyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olmasının çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmayacağı-
Evlilik dışı doğmuş çocuğun babası tarafından tanınması üzerine babasının soyadını alması halinde, çocuk ergin oluncaya kadar veya baba TMK. m.27 uyarınca koşulları kanıtlanarak soyadını değiştirmedikçe çocuğun soyadının değişmeyeceği-
Taraflar sonradan boşanmış olsalar da soyadı değiştirilmek istenen küçüğün evlilik içinde doğduğu, baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadının değişmeyeceği-
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekeceği-
Yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı-
Çocuğun anne ve babasının boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye çocuğun soyadının değiştirilmesi için dava açma hakkı bahşetmeyeceği-
Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olmasının çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı-
Ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğunun kabul edildiği, bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak olmadığı-
Esas olan kök kayıtlar olup, açık kayıtlar her zaman doğum tutanağına göre düzeltilebileceği-