8. HD. 19.01.2017 T. E: 122, K: 525-
Evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anaya verilen çocuğun, evlilik birliği içinde doğumla kazandığı soyadının davacı ananın soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, bu istemin hukuki bir dayanağı olmadığı gibi soyadı değişikliğinin çocuğun evlilik içinde doğmakla kazandığı meşru statüye ve onun yüksek menfaatlerine zarar vereceği gerçeği karşısında, bu tür davalara bakmakla görevli Aile Mahkemesince bu yönde açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde olmayıp, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olduğuna göre; görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği; bu durumda davanın aile hukukuna dayandığı; böyle bir uyuşmazlığın  aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Davacının, adına bir başka ismin daha eklenmesi istemiyle açtığı davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”nin anlaşılacağı, “kayıt düzeltilmesinin”,  aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” olduğu, bu davanın uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırıldığı - Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabileceği - 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşıyacağı, boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamayacağı - Davada, evlilik birliği içinde doğan küçük A.un, doğumla kazandığı "K." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "D." soyadı ile değiştirilmesi talebi olduğu ve dava velayet hakkına dayanılarak açıldığından, başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen A., ergin kişi değil, çocuk olduğundan, davacı annenin velayeti altında olduğu, buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında olup, çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekeceği- Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği - Çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını aldığı - Mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği -
Soyadı değişikliğine ilşkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
TMK'nun 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesinin haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebileceği- Davacının, ailesi ve tüm çevresinde bilindiği ve tanındığı adı kullanmak için açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Evlilik içinde doğan çocuğun anne ve babasının sonradan boşanmış olmasının anneye çocuğun soyadının değiştirilmesi hakkının bahşetmeyeceği, müşterek çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusunun yasal olarak mümkün olmadığı-
Bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekieceği, doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacağı, çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün olmadığı, ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahip olduğu, velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir hak olduğu, boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermediği -