El atmanın önlenmesi ve yıkım davasında, mahkemece, 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile çekişmeli taşınmazda keşif yapılarak hassas aletlerle ölçüm yapılması, dava konusu edilen alanların, hangi parsel içinde kaldıkları, alanlarının ne olduğunun tespiti ile, gerektiğinde taraf tanıkları da dinlenilmek suretiyle tecavüze konu yapıların kimin tarafından yapıldığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanarak, sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın zemini Hazine'ye ait olduğundan bir tartışmanın söz konusu olmadığı, ihtilafın, taşınmaz üzerindeki keşifte belirlenen binanın mülkiyetinin zilyetliğin devir sözleşmesiyle ve taahhütname nedeniyle tahliye edilmemesinden kaynaklandığı, bu durumda davanın TMK.nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenilmesine yönelik bir dava olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılacağı-
Davalı ile oğlunun yerleşim yerlerinin saptanmasının gerektiği buna ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetlerinin elde edilmesi, ilgili nüfus müdürlüğünden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılması, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılması, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmesi, ilgililerin su, elektrik, telefon, internet, doğalgaz gibi aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtları ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adreslerin dikkate alınması, ilgililerin ikamet ettikleri yer itibariyle geniş kapsamlı Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü araştırması yapılması gerekeceği-
Uzun süreli kullanıma muvafakat edilmesinin ecrimisil tahakkukuna mani olduğu, ancak el atmanın önlenmesi isteğinin reddine gerekçe gösterilemeyeceği, ihtar çekilmekle veya dava açılmakla muvafakatın geri alındığının kabulü, bu durumda elatmanın önlenmesi isteğiyle birlikte davacıların, davalıya gönderdiğini ileri sürdüğü ihtarnamenin mevcudiyeti halinde, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren dava tarihine kadarki dönem gözetilmek suretiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile ilişkin davada, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının doğru olmayacağı-
Tapu kaydının iptaline karar verilmeden davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilemeyeceği, “İfraz” ibaresi daha dar anlamda olup, iptali kapsamamakta ve aynı anlamı vermediği, doğru, düzgün ve sağlıklı sicil tutma kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece, kendiliğinden göz önünde tutulacağı, hükmün bu haliyle Tapu Sicil Müdürlüğü'nde infazının duraksama yarattığı-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesinin gerekeceği-
Müdahalenin meni davasında; yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında; fen bilirkişisi raporuna göre, suyun kaynağının davacıya ait taşınmaz içinde kaldığı; jeoloji bilirkişi raporuna göre ise su kaynağının dere yatağında kaldığı bildirildiğinden öncelikle bu çelişkinin giderilmesi gerekeceği, su kaynağının, davacıya ait taşınmaz içerisinde kaldığının tespiti halinde, suyun debisi ve akış istikameti gözetilerek, özel su sayılıp sayılmayacağı hususunda bilirkişiden rapor alınması ve suyun davacının taşınmazından çıktığı ve genel su olduğunun saptanması halinde ise; davalının suyu götürmek için döşediği borular nedeniyle davacının taşınmazına bir müdahalesinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-