Dava konusu parsellerin, davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmamış olup, 3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi kadastro mahkemesine ait olması gerekeceği-
Taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği tarihten itibaren tutanağın kesinleşmesine kadar kadastro mahkemesi görevli olarak belirlendiği ve görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her hal ve aşamasında resen gözönünde bulundurulmak gerektiği-
Kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemeyeceği; ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği gözönüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraf koşulu dava şartlarından olup, dava dilekçesinin ve duruşma gününün davalılara ve tespit malikinin mirasçıları olan dahili davalılara tebliğ edilmesi gerektiği-
Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekeceği-
Orman olarak sınırlandırılan ve tapusu halen davacı üzerinde bulunan taşınmazdan davacının yararlanma ve tasarruf etme hakkı kalmadığından, ayrı bir tüzel kişiliği bulunan Orman Genel Müdürlüğü yönünden işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu olmayacağı-