Dava; muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, bu tür davalar, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmadığı-
6100 sayılı HMK'nun Geçici 1. maddesi yollaması ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 8. maddesine göre miktar ve değeri 7.780 TL'yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekeceği-
Davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz olmayıp, imar uygulaması öncesindeki tapulu ya da tapusuz durumu araştırılmadığından, davanın 6100 sayılı HMK'nun 4/c maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin davada, her ne kadar davalı davayı kabul etmiş ise de, dilekçede kimlik tespitinin yapılmadığı, sonrasında davalının duruşmalara gelmediği belirtilmiş olup, mahkemece, davalının imzasını içeren 09.05.2013 tarihli dilekçenin davalıya ait olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapılarak, dilekçenin davalıya ait kimlik bilgileri ile tespiti yapılıp tutanağa geçirilerek, davalıya ait olup olmadığı belirlenip değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu parsellerin davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmadığında 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevinin kadastro mahkemesine ait olacağı-
Arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu-
3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu-
Dava konusu parsellerin, davalı olduğu gerekçesi ile halen malik hanesi boş olup taşınmazlar hakkında sicil oluşmamış olup, 3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesi gereğince gerçek maliki belirleme ve malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi kadastro mahkemesine ait olması gerekeceği-
Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda mahkemece araştırılması gereken hususların muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığı olacağı-
Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekeceği-