Davacının 4721 sayılı TMK.nın 405/1. maddesi gereğince kısıtlanıp, kendisine vasi tayin edildiği, eldeki davada da vasi tarafından davacı adına vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşıldığından, TMK'nin 462/8. maddesi uyarınca eldeki dava için vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması ve anılan usuli işlem tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekeceği- Çekişmeli parselde yer alan davalı payı dava dışı üçüncü kişi adına tescil edilmiş ise, tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davada, mahkemece, davacı yana 6100 sayılı HMK.nin 125 ve devamı maddeleri gereğince seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya yeni malike karşı iptal ve tescil davası olarak devam edildiği takdirde, taşınmazı devralan yeni malike davalı sıfatıyla tebligat yapılıp delil gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, gerçekleşecek sonuca göre, işin esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekeceği- Tescil ilamı içeriğine göre davacının satın aldığı tarih itibarı ile söz konusu taşınmazın tapusuz olup TMK'nin 762. maddesi uyarınca menkul mal hükmünde olduğu, aynı Kanun'un 763. maddesi uyarınca satış ve devir için zilyetliğin teslimi gerekeceği, bu durumda mahkemece, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın dava konusu bölümünün öncesi tapusuz olup, tapusuz taşınmaz satın ve devralınmakla davacı lehine mülkiyet hakkının doğduğu nazara alınmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vek ...