Somut olayda mahkemece yargılama aşamasında aldırılan makine mühendisi bilirkişi raporunda dosya üzerinden yapılan inceleme tarihi itibariyle araçta herhangi bir arızanın mevcut olmadığının tespit edildiği ve mahkemece de malın ayıpsız misli ile değişimine ilişkin talebinin hakkaniyete aykırı olduğu kabul edilerek dava reddedilmişse de; dava konusu aracın, henüz 2 yıllık garanti süresi dolmadan araçta ilk kez 09.12.2020 tarihinde aracın akü ve mekanizmasında ortaya çıkan arızanın 25.02.2021 tarihinde giderildiği, buna göre dava konusu otomobilin azami tamir süresi içerisinde aracın ücretsiz tamirinin yerine getirilemediği, aracın tamir edilip davacı tüketiciye tesliminden sonra aynı arıza nedeniyle tamir edilmesi için yetkili servise başvurulduğu, bu bağlamda garanti süresi içerisinde birden fazla kez arıza aynı arızanın tekrarlandığı, arızaların üretim kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu, arıza sayısı dikkate alındığında süreklilik arz ettiği ve kendinden beklenen faydayı sağlamayacağı, bu bağlamda ilgilli kanun maddesinde yer alan seçimlik haklarını kullanabileceği açık olmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddedilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
01/07/2013 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, 27.02.2014 tarihinde ekspertiz yaptırdığını ve aracın sol arka kapısında boya yoğunluğu olduğunun tespit edildiğini bu durumda aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini aksi halde bedel iadesi veya semen tenziline-
Davacıların toplu konut ve kentsel dönüşüm kapsamında kendi uhdesine düşecek bağımsız bölümlerin makul süre içinde teslim edilmemesi nedeniyle mahrum kaldıkları kira bedelinin tahsilini istediği davada, davacılar ve Belediye arasında düzenlenen muvafakat senedinde teslim süresi kararlaştırılmayıp, teslim süresini belirleme yetkisinin davalıya tanınmasında davalının, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranıp haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde tamamlaması gerektiğinden davacının seçimlik haklarından “aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat” isteminin değerlendirilmesi gerektiği-
Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu–
Hazinenin ecrimisil tespit ettirip fuzuli şagile ihtarname tebliğ etmeden doğrudan doğruya genel mahkemelerde dava açabileceği–
İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanılması gerektiği-
MK. 564 hükmü yorumlanırken, tenkis davası ile güdülen «miras-çının eline mutlaka saklı payı kadar bir zenginleştirici malvarlığının geçmesi» ve «tercih hakkı sahibi hangi tercihini kullanırsa kullansın, tarafların elde edeceği yararların değişik olmaması» ilkelerinin gözö-nünde bulundurulması gerektiği -
Her ne kadar İİK'nun 18/3.maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmasının gerekeceği-
TTK. mad. 1483 vd.'nda düzenlenmiş olan zorunlu sorumluluk sigortası, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, davanın ticari dava olduğu (TTK. mad. 4/1-a ve 5/1)  ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunan davaya dair mahkemece kendiliğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
MK'nın 1023 maddesinde yer alan iyi niyetle da­yanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanı­mı korunur hükmü iyiniyetin tespitine büyük önem yüklediği; yüzeysel ye şekil­ci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı kişilerin devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.