Taşınmazlarda Devletin tapu sicilini tutması, hak ve işlem güvenliğinin sağlanabilmesinin bir güvencesi niteliğinde olup sistemin tam olarak yerine getirilmesi, tapu siciline duyulan güvenin sürekliliğine bağlı olduğundan (TMK mad. 1007) kanun koyucu sicilin doğru tutulduğuna güvenenlerin, sicilin yolsuz tutulmasından dolayı uğradıkları zararı Devlet tarafından ödeneceği ilkesini düzenleyerek güveni sağlayacağı- Davacı şirketin dava konusu taşınmazın bir kısmını 1990 yılında satın aldığı, ancak taşınmazın satın alındığı tarihte tapuda taşınmazın orman olduğunu gösterir nitelikte herhangi bir şerh ve kısıtlama bulunmadığı gibi, resmî işlemin yapıldığı sırada taşınmazın orman niteliğinde bulunduğu yönünde davacı şirket yetkilisine bir bilginin de verilmediği- Hukuksal dayanağını kusursuz sorumluluktan alan ve kusura değil tehlike prensibine dayanan davada, TM. mad. 1007 uyarınca, davacının zararından davalı Maliye Hazinesinin sorumluluğunun bulunduğu açık olup davacı şirketin zararının tespit edilerek ödenmesi gerekeceği- 

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.11.2010 gün ve 2010/49 E., 2010/436 K. sayılı karar, davacı T... Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından ...