Trafik kazası sonucunda bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne neden olunmasının, ona karşı işlenmiş bir haksız fiil niteliğinde olduğu- 2918 s. K. mad. 109/II uyarınca, ceza kanununda öngörülen daha uzun (uzamış) zamanaşımı süresinin tazminat talebiyle açılacak davalarda uygulanabilmesi için, eylemin ceza kanununa göre suç sayılması gerekli ve yeterli olduğu; fail hakkında mahkumiyet kararı verilmesi veya bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması şartının aranmadığı- Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun (uzamış) zamanaşımı süresinin, olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı; sürenin işlemeye başlaması için, zarar görenin, zararı ve onun failini öğrenmesi koşulunun aranmadığı, ancak, zarar veya onun faili, uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmiş ise, davanın, öğrenme tarihinden itibaren, 2918 s. K. mad 109'daki iki yıllık süre içerisinde açılması gerektiği- Davalı sürücü hakkında, Ceza Mahkemesince hükmolunan hapis ve para cezasının ertelendiği, 1 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulduğu, yasal yollara başvurulmaksızın hükmün kesinleştiği anlaşılmakta olup, 2918 s. K. mad.109/2 gereğince, işleten hakkında da uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağı ve buna göre, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mülga 765 s. TCK. mad. 459'da öngörülen suça ilişkin cezanın üst sınırı dikkate alındığında, aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresi beş yıl olduğu ve bu durumda; haksız eylemin gerçekleştiği tarih gözetildiğinde, davada maddi tazminata ilişkin ıslahın, beş yıllık uzamış zamanaşımı süresi dolmadan yapıldığı anlaşıldığından, ıslah edilen miktar yönüyle dava zamanaşımı süresi dolmamış olduğu-

Taraflar arasındaki “haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce asıl ve birleşen davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen 04.05.2010 gün ve 2005/503 E., ...