Davanın 2 adet bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davaya konu senetlerin taraflar arasında imzalanan ve 15/05/2012-31/12/2012 tarihleri arasında geçerli olacağı kabul edilen sözleşme kapsamında verildiğinin tarafların kabulünde olduğu, davalının savunmasında sözleşme konusu malların davacıya teslim için gönderildiğini ancak davacının teslim almadığını, teslimin gerçekleşmediğini bildirdiği, somut olayda ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının teslimin alıcının kusurundan dolayı gerçekleşmediğini alıcının temerrüde düştüğünü yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği, mahkemece davalının bu yöndeki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bonoların taraf defterlerinde kayıtlı olmaması, bu bonolara dayanılarak alacak talebinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Eldeki dava bedele dönüşmekle birlikte dava konusu takip dosyası kesinleşmediğinden, borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davası derdest olduğundan ve İİK'nun  281/2  maddesi kapsamında dava şartları  yönünden yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden davalı 3. kişinin malvarlığı üzerine konulması istenen ihtiyati haciz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Her ne kadar mahkemece mahalli bilirkişi beyanları hükme esas alınmış ise de kamu düzenini ilgilendirmeyen ve tanıkla ispatı gereken bir hususun mahalli bilirkişi beyanı ile kanıtlanmasının olanaksız olduğu-
İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması halinde üçüncü kişi dava açmamış ise alacaklının açtığı davayı takip etmekte hukuki yararı bulunmadığı, ancak görülecek davada ispat külfetinin davalı 3.kişiye ait olacağı- Davacı alacaklı lehine  % 40 tazminata kararı verebilmek için, istihkak davası üzerine alacaklının alacağını tahsile olanak vermeyecek şekilde takibin  talikine (ertelenmesine) karar verilmesi ve yargılama sonunda alacaklının davasının kabulüne  karar verilmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2394, K: 13137-
İ. sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmeler olduğu ve taraflarına TBK çerçevesinde nispi haklarını talep etme olanağını verdiği- Yazılı bir belge ibraz etmeyen davacıların dava dilekçesinde ve delil listesinde ''diğer yasal deliller vs.'' demek suretiyle yemin deliline de dayandığından, davacılara yemin teklif etme haklarının hatırlatılması ve bu haklarını kullanmaları halinde sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evde kaldığı iddiasıyla çelişkili olacak şekilde davalı tarafından bozdurulduğuna yönelik tanık beyanlarına itibar edildiği, mevcut çelişkinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, böylelikle davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını ve götürülmesine izin verilmediğini ispat edemediği görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kasko sigorta poliçesi gereği tazminat istemi-
Davacı alacaklı, icra takibinde asıl alacak ve faiz toplamı üzerinden takipten itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuş ve mahkemece de talep gibi karar verilmiştir. Davacının takipte işlemiş faizle birlikte toplam alacağına yeniden faiz talep etmesinin BK.’ nun 88/son maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeden, faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulmasının, hükmün bozulmasını gerektireceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.