Normalde ziynet eşyanın kadının üzerinde olması gerekeceği, söz konusu eşyanın, rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen nev’iden olduğu, bu bakımdan, davalı- karşı davacı kadın olağanüstü şartlarda evden ayrılmadıkça bu türden eşyaları götürmesi her zaman mümkün olacağı, bu olgulara aykırı ve soyut beyanlara dayalı olarak ziynetlerin "davacı-karşı davalı erkek tarafından alınarak işyeri açıldığı" gerekçesiyle kabul kararı verilmemesi gerekeceği –
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Mahkemece, dava konusu taşınmazın satış vaadi tarihindeki satış bedelinden ödenmeyen kısmının dava tarihinde hangi değere ulaştığı güncelleştirme metodu ile bilirkişiye hesaplattırılarak, bu bedelin davacıya depo ettirilip birlikte ifa kuralı gereği davanın kabul edilmesinin gerekeceği, alıcının bono bedelini ödediğini ispat etmekle yükümlü olduğu-
Davanın 2 adet bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davaya konu senetlerin taraflar arasında imzalanan ve 15/05/2012-31/12/2012 tarihleri arasında geçerli olacağı kabul edilen sözleşme kapsamında verildiğinin tarafların kabulünde olduğu, davalının savunmasında sözleşme konusu malların davacıya teslim için gönderildiğini ancak davacının teslim almadığını, teslimin gerçekleşmediğini bildirdiği, somut olayda ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının teslimin alıcının kusurundan dolayı gerçekleşmediğini alıcının temerrüde düştüğünü yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği, mahkemece davalının bu yöndeki delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bonoların taraf defterlerinde kayıtlı olmaması, bu bonolara dayanılarak alacak talebinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Eldeki dava bedele dönüşmekle birlikte dava konusu takip dosyası kesinleşmediğinden, borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davası derdest olduğundan ve İİK'nun  281/2  maddesi kapsamında dava şartları  yönünden yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediğinden davalı 3. kişinin malvarlığı üzerine konulması istenen ihtiyati haciz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Her ne kadar mahkemece mahalli bilirkişi beyanları hükme esas alınmış ise de kamu düzenini ilgilendirmeyen ve tanıkla ispatı gereken bir hususun mahalli bilirkişi beyanı ile kanıtlanmasının olanaksız olduğu-
İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması halinde üçüncü kişi dava açmamış ise alacaklının açtığı davayı takip etmekte hukuki yararı bulunmadığı, ancak görülecek davada ispat külfetinin davalı 3.kişiye ait olacağı- Davacı alacaklı lehine  % 40 tazminata kararı verebilmek için, istihkak davası üzerine alacaklının alacağını tahsile olanak vermeyecek şekilde takibin  talikine (ertelenmesine) karar verilmesi ve yargılama sonunda alacaklının davasının kabulüne  karar verilmesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2394, K: 13137-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.