Davalı erkek süresinde sunduğu 08.07.2015 tarihli cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini, T.C. Kimlik numarasını da bildirdiği tanığı M.....'nin talimat yoluyla beyanın alınmasını talep etmiş, usulünce davet edildiği ön inceleme duruşmasına katılmamış, tahkikat duruşmalarına ve sözlü yargılama duruşmalarına ise çağrılmamış, delil bildirme hakkı tanınmadan, bildirmiş olduğu tek tanığının beyanı alınmadan, davalının yokluğunda yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesinin, kanuna aykırı olduğu-
Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı erkeğin dilekçeler aşamasında davalı kadının hakaret ettiği vakıasına dayanmadığı anlaşıldığından, tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınmasının mümkün olmadığı- Davalı kadın yasal süreden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile tazminat talep ettiğinden, mahkemece kadının süresinde olmayan bu talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, usulüne uygun şekilde dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanıp yine usulüne uygun şekilde ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilerek işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece yasanın bu amir hükümlerine riayet edilmeksizin, usulüne uygun şekilde dilekçeler teatisi aşaması tamamlanıp yine usulüne uygun şekilde ön inceleme yapılmadan tahkikata geçilerek işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ön inceleme duruşmasından önce davacı-davalı erkek, "Davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi talebini ve vakıaları" içeren 29/01/2015 tarihli dilekçe ibraz etmiş ancak bu dilekçe, davalı-davacı kadına tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılması ve devamında tahkikata geçilerek yazılı şekilde karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm tesisinin hukuki dinlenilme hakkının (HMK. m. 27) ihlali niteliğinde olduğu-
Davalı-davacı erkeğin birleşen dava dilekçesi davacı-davalı kadına tebliğ edilememiştir, dilekçeler aşaması tamamlanmadan mahkemece ön inceleme duruşması ve tahkikat duruşmaları yapılarak karar verilmesinin, kanuna aykırı olduğu- Davacı-davalı kadının ziynet alacağı istemi hakkında açılmış bir dava bulunmakla birlikte, gösterilen değer üzerinden nispi harç tamamlanmadığından, davacı-davalı kadına dava dilekçesinde yer alan bu istekleri ile ilgili olarak nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30 - 32) ve harç eksikliği tamamlandıktan sonra, bir karar verilmesi gerektiği-
Ön inceleme duruşma gününün belirlenmesi, dava dilekçesine cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin karşılıklı olarak uygun şekilde tebliğ olunması aşamasından sonra yapılması gerektiğinden; buna uyulmadan ve ön inceleme günü belirlenmeden davanın esası hakkında verilen hükmün, davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği-
Ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konuları hakkında tam olarak belirleme yapılmadan ve HMK mad. 147 uyarınca taraflar tahkikat duruşmasına davet edilmeden işin esası hakkında karar verilemeyeceği-
Mahkemece, davacı vekilinin süre talebinin değerlendirilmediği, araştırılacak başka husus kalmadığı gerekçesi ile tahkikat için başka bir gün verilmeden duruşmaya son verildiği ve kararın tefhim edildiği anlaşıldığından; mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlandıktan tahkikat aşamasına geçilip, duruşma açılıp, tarafların iddia ve savunmada bulunmalarına imkan sağlandıktan sonra tarafların tüm delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, ön incelemede hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-