2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğunun Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edildiği, bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği-
6100 sayılı HMK 115 ve 117. maddeleri gereğince davalı tarafın yetkiye yönelik itirazının görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince göreve yönelik karar verilmekle yetinilmesi gerekirken hatalı şekilde yetki itirazı hususunda da karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dosya içerisinde, davalı ........ Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin vekâletnamesi ya da usulünce düzenlenmiş yetki belgesi bulunamadığından, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca davalıya HMK’nın 74. maddesine uygun vekâletname ibraz etmesi için kesin süre verilmesi, verilen vekâletname aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisine sunulması, vekâletname aslı veya onaylı örneğinin sunulmaması durumunda ise yerel mahkeme direnme kararının davalı ............. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na tebliğ edilerek, tebligat parçalarının dosya içerisine eklenmesinin gerekli olduğu-
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116. maddesinde dava şartlarla, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğinin düzenlendiği, Daire'nin yerleşmiş içtihatlarına göre başvuru şartına ilişkin bu eksikliğin tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, İtiraz Hakem Heyetinin, başvurunun usulden reddi yerine yeni bir rapor alınmak üzere davacı tarafa süre verilmesi gerektiğine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmasa da; anılan eksikliğin başvuru sırasında yerine getirilmemiş olması ve sonradan ikmalinin mümkün olmaması nedeniyle davacıya süre verilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine dayalı somut uyuşmazlıkta, davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Davacı tarafça dosyaya sunulan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin uygun olmayacağı-
İİK 308/b maddesine göre açılacak olan alacağın tespiti ile kayıt ve kabulü istemine ilişkin dava, genel hükümlere tabi bir dava olduğundan yargılama usulünün davanın niteliğine göre belirlenmesi gerektiği- Ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğun öngörüldüğü- Dava şartı tamamlanmıyor ya da tamamlanamıyor ise HMK. m. 115 uyarınca mahkemece davanın usulden reddine karar verileceği- Bu bakımdan dava şartlarının yanlış uygulanmasının bir dava engeli ve mahkemeye erişim hakkı ile bu kapsamda adil yargılanma hakkına saldırı sayılacağı (AİHS m.6)- Bu niteliği nedeniyle özel dava şartlarının dar biçimde yorumlanması gerektiği- Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesinde zorunlu arabuluculuk dava şartının "…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…" ile sınırlı tutulduğu- Kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı haline getirildiği-
İtiraz Hakem Heyeti'nce; davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve dosyada bulunmayan davacının %8 oranındaki maluliyetini belirleyen raporunun da temin edilmesi, davacının dosyaya sunduğu %14 oranındaki maluliyet raporu ile karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, İbraname-feragat tarihi olan 2018 ile eldeki başvuru 2020 yılları arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan nispi vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken, nispi tam vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğunun Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile kabul edildiği, bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Vasinin izin almaksızın dava açması durumunda, mahkemece, vasiye bu yönde ilam alıp sunmak üzere uygun bir süre verilmesi gerekeceği, bu husus yerine getirilmeden yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılmasının kanuna aykırı olduğu-