Adli yardım taleplerinin HMK. mad. 334 ve 336 uyarınca değerlendirilmesi gerektiği- Manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olması gerektiği- Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, kabul edilecek tazminata olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Gerçek şahıslar, kamuya yararlı dernek ve vakıfların adli yardım isteminde bulunabileceği, ticari şirketlerin ise adli yardımdan faydalanamayacağı-
Kurum zararının tazmini istemi-
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılması gerektiği -
Adli yardım talebinin kabulü halinde dava sırasında yapılması gereken giderler sonradan haksız çıkandan tahsil edilmek üzere Devlet tarafından karşılanacağı- Adli yardım talebi mahkemece yerinde görülmezse, bu durumda HMK.'nun ilgili maddeleri uyarınca, gider avansı hakkında karar verilmesi gerektiği- Mahkemece süresinde avans yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerektiğinden, ve mahkemece verilen ihtarda yatırılması istenilen giderin ne için istenildiği, hangi kalem için ne kadar gider gerektiği hususları net olarak belirtilmemiş olduğundan, davacı vekiline usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Islah teminatının yatırılmasının istenmesi mahkeme veya yargı yerine başvurma hakları üzerinde orantısız bir kısıtlama olduğundan ıslah teminatı ile ilgili adli yardım talebinin kabul edilemeyerek ıslah yapılmamış sayılıp, davanın sonuçlandırılmasının, yargıya erişim engellenerek Avurupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 (1). fıkrasında ifadesini bulan adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun 3. maddesi uyarınca, adli yardımla ilgili “Doğal afete maruz kalanların istemeleri halinde afetten kaynaklanan her türlü dava ve işlemlerde adli müzaheret hükümlerin uygulanacağı - Afet nedeniyle dairesinin yıkılmasından dolayı mahkemece hükmedilen tazminatın tahsili için yaptığı takibin ve dolayısıyla mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle eldeki davayı açtığı anlaşılan ve adli yardım talep eden davacının talebinin, yukarıda anılan kanun maddesi kapsamında değerlendirilerek, kabulü ile davanın esasının incelenmesi yerine, harç ve gider avansı yatırılmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı -