Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, adli yardım talebinin kabulü gerektiği- 2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Adli yardım talebinin reddi halinde davaya devam olunabilmesi harcın tamamlanması yoluna gidileceği-
Adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabileceği ve duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebileceği- 2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davada görevli mahkeme- Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesi gerektiği-
Korunma kararının kaldırılmasına yönelik davanın hakkında korunma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesinin gerektiği- Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevinin çocuk mahkemelerinin kapsamına alındığı-
Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin ödenmesi gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekeceği- İlk derece mahkemesince davalı kadına kusur olarak yüklenen vakıa davacı erkek tarafından usulünce dayanılmadığından bu vakıanın kusur belirlemesine esas alınamayacağının, yine de kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu-
6100 sayılı HMK’nın 334/1. maddesinin; “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler”, aynı Kanunun 336/2. maddesi ise; “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır” şeklinde düzenlendiği-
Adli yardım talepli temyiz isteminde, davacının adli yardım talebi Hukuk Genel Kurulunca reddedildiğinden temyiz harçlarının yatırılması için davacıya bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz harçları yatırılmadığından davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği-
6100 sayılı HMK’nın 334/1. maddesinin; “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.”, aynı Kanunun 336/2. maddesinin ise; “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.” hükümlerini düzenlediği-
Temyiz eden davalı ... mirasçıları ... ve ... vekilinin kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, başka bir deyişle HMK’nın 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı ... mirasçıları ... ve ... vekilinin adli yardım isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece, paydaş ...'nın .......... tarihinde öldüğü anlaşıldığından mirasçılık belgesinin temini ile mirasçılarının tamamının davada yer alması gerekeceği, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esasına girilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Alınması lazım gelen harç miktarı gösterilmeden harçlar yasası gereğince dava konusu taşınmazların satış bedelleri üzerinden satış sırasında yürürlükte bulunan oran doğrultusunda harç alınmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kanun yolu aşamasında adli yardım isteğinin incelenmesi görevi kanun yolu incelemesini yapacak olan Bölge Adliye Mahkemesi ya da Yargıtay’a ait olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince öncelikle adli yardım talebiyle ilgili olarak karar verilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmeksizin işin esasının incelenmiş olmasının doğru olmadığı-