Adli yardımdan gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği, sermaye şirketlerinin ise adli yardımdan faydalanamayacağının anlaşıldığı-
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar, HMK’da düzenlenmiş olup; davalı adli yardım talebini temyiz yoluna başvuru sırasında istediğinden adli yardım talebini inceleme görevinin Yargıtay'a ait olduğu ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebileceği- Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama giderlerinin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerektiği-
HMK. mad. 334 uyarınca öngörülen şartları taşıyan kişinin adli yardım talebinin kabulü gerektiği- Davacılar vekiline yargılama esnasında vefat eden davacının tüm mirasçılarının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması için süre verilmesi ve davaya bu şekilde devam edilmesi gerektiği-
Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeden, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması şartıyla adli yardımdan yararlanabileceği-
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen diploma örneğinden davacının mezun olduğu anlaşıldığı ve öncelikle davacının mezuniyet tarihinin ilgili eğitim kurumundan sorularak buna göre zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerektiği-
Adli yardım talebinin, talebin yapıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği- Öncelikle davacının adli yardım isteği konusunda karar verilmesi, adli yardım isteğinin kabul edilmemesi halinde; eksik harcın tespit edilmesi ve HMK. mad. 150 uyarınca davacıya sonraki celseye kadar süre verilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda, dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik harcın süresi içerisinde ikmal edilmesi halinde ise; davanın terekeye iade istekli açıldığı gözetilmek suretiyle davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Eksik harç miktarı açıkça yazılmadan ve harç yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda usulüne uygun ihtarat yapılmaksızın iki haftalık kesin süre verilmesinin isabetsiz olduğu-
TBK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada muvazaalı işlemin diğer tarafı olan üçüncü kişinin davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Davalı ile boşanan lehine mali haklara hükmedilen davacının eski eşi olan davalının taşınmazını teyzesinin torununa satması halinde, davacının muvazaaya dayalı dava açmakta hukuki yararının bulunduğu- Lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacının "Keşfe yatıracak parası olmadığı"na ilişkin beyanın adli yardım talebi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Davacı, gelinin tanık olarak dinlenmesini talep ettiğinden, HMK. mad. 243/(3) uyarınca, tanığın gerektiğinde telefon, faks veya elektronik posta gibi araçlardan yararlanarak çağrılabileceği hususunun değerlendirilmesi gerektiği- Davalı ile taşınmazı satın alan dava dışı kişi arasında akrabalık bağı olduğu iddia edildiğine göre, anılan şahısların nüfus kayıtlarının çıkartılması masraf gerektirmediği, satılan taşınmazda halen kendisinin oturduğu belirttiğinden bu hususun zabıta marifeti ile araştırılmasının mümkün bulunduğu- Davacı keşif deliline dayanmamış olup mahkemece davanın aydınlanması için resen keşif yapılmasına karar verilmesi halinde HMK'nun 325. maddesine göre davalıdan veya onun yatırmaması halinde ilerde haksız çıkacak şahıstan alınmak üzere hazineden ödenmesine de hükmedebileceği-
Davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra, ve fakat üç ay içinde yenileme talebinde bulunulmuş, ancak yenileme harcı yatırılmamış olması halinde, mahkemenin yenileme talebinde bulunan tarafa yenileme harcını ödemesi için uygun bir süre vermesi gerektiği- Adli yardım talebinin her dava bakımından açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği-
Adli yardım taleplerinin HMK. mad. 334 ve 336 uyarınca değerlendirilmesi gerektiği- Manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olması gerektiği- Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, kabul edilecek tazminata olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Gerçek şahıslar, kamuya yararlı dernek ve vakıfların adli yardım isteminde bulunabileceği, ticari şirketlerin ise adli yardımdan faydalanamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor