Alacak miktarı yönünden öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurulması gerekirken doğrudan mahkemeye dava açılması durumunda dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için açılan alacak davasına ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği-
Menfi tespit istemine ilişkin uyuşmazlığın yargı organlarının niteliklerine ve sıfatlarına sahip olmayan tüketici hakem heyetlerince çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığı-
Davacı tüketici farklı zamanlarda konut kredisi kullandığını ve bu kredi kullanımı sırasında davalı bankanın 2.437,52-TL tutarında bir kesinti yaptığını ileri sürerek büyükşehir statüsü bulunmayan ilin ilçesinde Tüketici Mahkemesine başvurmuş olup, başvuru tarihi itibariyle görevli merci, Kanunun 68. maddesi ve Yönetmeliğin 1/ç maddesi gereğince il tüketici hakem heyeti olduğundan bu miktar için davacının doğrudan Tüketici Mahkemesine başvuru yapma olanağı olmadığı-      
Davacı tarafından 3.037,21 TL asıl alacak olmak üzere toplamda 3.366,59 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine duran takip sonucu açılan bu davada ise davacı tarafından dava değerinin 3.366,59 TL gösterilerek ve harcı yatırılarak açıldığı anlaşıldığından dava değeri göz önüne alındığında Hakem Heyeti görev sınırı olan 3.300,00 TL’nin üzerinde kalmakta olup uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu-
Dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-