Yerel mahkemenin verdiği; 6360 sayılı kanunun 2. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyelerinin sınırlarının, il mülki sınır olarak kabul edildiği iller arasında Hatay ilinin bulunmadığından bahisle; tüketici hakem heyetine zorunlu başvuru sınırının tespitinde, ilçe tüketici hakem heyetleri için tespit edilen sınırın esas alınacağı ve buna göre dava tarihi itibariyle değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının üstünde bulunan uyuşmazlıklarda mahkemenin görevli olacağının kabul edilerek, davanın esası hakkındaki hükmün yasanın hatalı yorumlanması olduğu; uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerektiği-
Davacının 9.940,01TL alacak üzerinden başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini istediği davada, davacının talebi dikkate alındığında uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu; hal böyle olunca da mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı banka tarafından Tüketici Hakem Heyeti kararına süresinde itiraz edilmediğinden hakem heyeti kararının kesinleşmiş olup ilam niteliğindeki bu karardan sonra borçlu olunmadığına dair menfi tespit davasının dinlenemeyeceği-
Haksız kesinti olduğu iddiası ile 5.125.89 TL alacağın tahsili isteğine ilişkin olan miktarın hakem heyeti görevine girmediği-
Dava tarihi (22.09.2014) itibariyle 2.634,38-TL miktarındaki uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici hakem heyetlerine ait olduğu anlaşıldığından, mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68. maddesinde belirlenen miktarın altında kalan uyuşmazlıklar için, dava açılmadan önce tüketici hakem heyetine müracaat edilmesinin zorunlu olduğu ve bu zorunluluğun gerek tüketici gerekse satıcı-sağlayıcı açısından getirilmiş olduğu- 
Yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün olmadığı; bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulmasının zorunlu olduğu- Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün olmadığı- 
Değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üç yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu, dava şartı olan bu hususun, tüketici mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerektiği-
Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu- Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacağı-