Davacının, fasoncu olup davalının verdiği kumaşları dikerek davalıya teslim ettiği, ikrahtan söz edebilmek için sözleşmenin tarafının veya yakınlarının zarara uğratılacağı, hayat veya kişilik veya namusuna derhal zarar verilebileceği korkusuna dayanmasının ve sağlanan yararın orantısız biçimde aşırı olması gerekeceği, davacı senedin fiziki şiddet ve silah zoruyla alındığını iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat edemediği, dosya kapsamından fason işlerde, malzeme veren şahsa boş senet verilmesinin gelenek haline geldiğinin anlaşıldığı, bu durum karşısında ispat edilemeyen davanın reddi gerekeceği-
Kesinleşen icra mahkemesi kararı ile üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliği işleminin geçersiz olduğu anlaşıldığından üçüncü kişiye gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin de geçersiz hale geleceği-
BK'nın 182. maddesine göre, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ve alıcı borçlarını, aynı zamanda ifa ile yükümlü olup, faturanın kapalı olması hususu gözetildiğinde mal bedelinin peşin olarak ödendiğinin kabul edilmesi gerekeceği
Çek ve havalenin birer ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğine karine teşkil ettikleri, “başka bir nedenle verildiğini” ileri sürenin bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Dava çekler sebebiyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olup somut olayda icra takibine girişilmediğinden, yetkili mahkemenin genel yetki kurallarına göre saptanması gerekeceği-
Borçlunun “borçlu olmadığının tespiti” için açmış olduğu menfi tespit davasının, borcun icra takibi nedeniyle alacaklıya ödenmesi halinde kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği, istirdat yönünden bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle tekrar dava açılması halinde bir yıllık zamanaşımının uygulanmayacağı-
İhtiyati tedbir kararının infazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasından dolayı zarar uğradığının kabulü gerekeceğinden mahkemece bu yönler gözetilerek davalı yararına İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
İstirdat davasının borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiği-
Hamilin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun usulen kanıtlanması gerekip, keşideci ile lehdar arasındaki kişisel defilerin hamile karşı ileri sürülemeyeceği-
Uyuşmazlık; işveren ile çalışanı arasında iş ilişkisi nedeniyle verildiği savunulan bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, bu niteliği itibarıyla uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemelerinin görevli olacağı-