Kambiyo senetlerinde «lehtar» kısmına hakiki veya hükmi şahsın adının yazılması zorunlu ise de, lehtar kısmı eksik yazılan bonoyu bu haliyle görerek imzalayan keşidecinin (borçlunun) -bu senet bedelini icra takibi sonunda ödedikten sonra- «senedin lehtar kısmındaki eksiklik nedeniyle kambiyo senedinin (bononun) geçersiz olduğunu» ileri sürerek istirdat davası açmasının MK. 2’deki dürüst- lük kuralına aykırı bir davranış olacağı–
Kiracı şirketin aynı zamanda başkanı da olan davacının kira sözleşmesini «müşterek borçlu ve müteselsil kefil» sıfatıyla imzalamış olması halinde kendisinin gerçekte «müteselsil kefil» değil «müşterek borçlu» olarak sözleşme süresince kira borcundan sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği–
Kefalet sözleşmesi, tapu memurluğunda kurulan ipotek sözleşmesi ile birlikte yapılabileceğinden bu şekilde kefil durumuna girmiş olan davacı tarafından alacaklıya ödenen para hakkında -«kefaletin geçersiz olduğu»- iddiası ile istirdat (geri alma) davası açılamayacağı–
İİK. 72/IV ve V uyarınca, olumsuz tesbit davası sonucunda verilen ilamlar kesinleşmeden infaz olunamayacağından, ilamın -tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi- eklentilerinin de ilamın kesinleşmesi ile muaccel hale geleceği, bu tarihten itibaren bunlar için faiz istenebileceği ve icraya konulabileceği–
Olumsuz tesbit davasını kazanan davacı-borçlunun, ilâm kesinleşmeden bu ilâmı -ilâmda yazılı (lehine hükmolunan) «yargılama gideri», «vekalet ücreti» ve «% 40 (şimdi %20) tazminat»ın tahsili için- icraya koyamayacağı (ilâmlı takip yapamayacağı)–
İsticvabın başlı başına bir isbat vasıtası olmadığı, hukuki muamelenin isticvap yoluyla kanıtlanmasının mümkün bulunmadığı–
Keşideci (borçlu) tarafından üçüncü kişilere ciro edilmiş senetlerin lehtarına karşı açılan olumsuz tesbit davası sonucunda, davacının haklı görülmesi halinde «davacının davalı lehtara borçlu bulunmadığının tesbitine» karar verilmekle yetinilmesi gerekeceği, bu durumda ayrıca «dava konusu senetlerin iptaline» karar verilemeyeceği–
Hukuki bilgi ile çözümlenebilecek konularda -örneğin; «genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak imzası bulunan kişinin kredi borcundan dolayı sorumlu olup olmadığı», «hile iddiasının varlığının tespiti» için- bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı–
İcra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararlarının -kural olarak- olumsuz tesbit davası yönünden «kesin hüküm» oluşturmayacağı–
Senedin «hatır senedi» olduğunun «yazılı delille» isbatı gerekeceği–