Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkin davada "ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı" ile ilgili defi yönünde olumlu ya da olumsuz karar verilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
HMK’dan önce açılan "kısmi davanın" ıslah suretiyle "belirsiz alacak" davasına dönüşmeyeceği- Belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekteyken, kısmi davada talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam edeceği- Belirsiz alacak davasında davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı def'inin sadece ilk talebi değil, bedel artırım talebini de kapsayacağı ve süresinde zamanaşımı def'inde bulunmaması halinde, arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def'inde bulunulamayacağı- Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan ceza kanunu uyarınca 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacağından ve bu süre de talep arıttım dilekçesinden önce dolmuş olduğundan, mahkemece ıslahla artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle rücuen tazminat istemi-
Davacıların murisinin vefatı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemi-
Özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK 60.md uygulanmayacağı- Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabileceğinden, bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğramasının tutarlı bir çözüm oluşturmayacağı-
Rücuen tazminat davalarında zamanaşımı süresinin ödeme tarihi itibariyle başlayacağı, olay ve ödeme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu gereği fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık süreye tâbi olduğu-
Bozma sonrasında mahkemece, uygulanacak zamanaşımı süresinin olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nin 60. maddesindeki bir yıllık süre olduğu kabul edilerek, aynı Kanunun zamanaşımının kesilmesine dair hükümleri de uygulanarak, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı gerekçesiyle direnme kararı verildiği; şu halde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğunun her türlü duraksamadan uzak olduğu-
Islah dilekçesinin verildiği tarih itibariyle Borçlar Kanunu'nda düzenlenen 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi ile Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen olayın bağlı olduğu 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin geçtiği- Kısmi davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, ayrıca kısmi davadaki zamanaşımı def'inin de süresinde ileri sürülmediği belirtilerek her iki dava türü karıştırıldığı ve davanın kısmi dava olarak açıldığında duraksama olmadığına göre, ıslah edilen maddi tazminat miktarı yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı tazminat istemi-