Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti ve alacak talebi- Davalı şirket hakkında düzenlenen SPK raporlarında, hisse senetlerinin izinsiz halka arz edildiği, sermaye artırım kararı verilmesine ilişkin genel kurul toplantısından önce halka arz işlemine başlandığı, Y... Grubu şirketleri tarafından yasal kayıtlara aktarılması zorunlu hususların yerine getirilmediği, muhasebe kayıtlarında gerçeğe aykırı kayıtlar bulunduğu, kâr ve zarar kalemlerinin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu, hisse devir sözleşmelerinde bazı kişilerin ortaklık pay defterinde gözükmediği, kanun dışı yollardan para toplandığı belirtilmiş, bu kapsamda içinde davalı şirket yöneticisinin de bulunduğu sanıklar hakkında ceza davaları açıldığı, bu itibarla davalı eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulduğu, bu davada zamanaşımı yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak bulunmadığı, cezanın üst sınırına göre ceza zamanaşımı süresinin 765 s. TCK m. 102/4  ile 104/2 uyarınca 5 yıl, uzamış zamanaşımı süresinin ise 7,5 yıl olduğu, davacının 2000 yılında şirkete para yatırdığı buna karşın eldeki davanın 2010 ve 2011 yılında 7.5 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek mahkemece asıl davanın ve birleşen davada Y. A.Ş. yönünden davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, taraflar arasında geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir...
Davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebi- Pandemi sebebiyle zamanaşımı sürelerinin uzatılması-
Uyuşmazlık, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti ve alacak talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık, off shore hesabına aktarılan paranın haksız fiil hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti ve alacak talebine ilişkindir...
Off shore hesaplarına gönderilen mevduatın tahsili istemi-  Davanın zamanaşımına uğramadığı hususu davacı yararına kesinleşmiş olup mahkemece, uyulan Yargıtay ilamı uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yargılamanın geçirdiği aşamalar nedeniyle somut olaya uygulanması olanağı bulunmayan YİBHGK'nun 22.04.2022 tarihli ve 2021/7 E. ve 2022/2 K. sayılı kararı emsal alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemenin ... kararı ile asıl davanın kabulüne, TMSF'ye husumet yöneltildiği birleşen davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve asıl davada davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekilinin tüm temyiz ve karar düzeltme itirazlarının reddedilmesiyle birleşen davada verilen hüküm kesinleştiğinden birleşen davalı hakkında yeniden hüküm tesisi ile birleşen davalı yararına 9.200,00 TL vekalet ücreti taktirinin de hatalı olduğu-
Dava, davacının davalı bankanın külli halefi olduğu ...A.Ş'de bulunan mevduatının davacının iradesinin fesada uğratılarak Off-Shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak davası olup, "davanın paranın yatırıldığı 10 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra açılmış olması sebebiyle reddi gerektiği" gerekçesiyle bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, mahkemece son bozmaya uyularak davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı, aynı yıl paranın Off-Shore hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2014 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş ise de, karar düzeltme dilekçelerinde "zamanaşımı def'i" yer almamış, hak düşürücü süre itirazları sehven zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmiş ve davanın zamanaşımından reddi gerektiği yönündeki karar düzeltme talebinin kabulü gerekçesi maddi hataya dayalı olduğundan, maddi hataya dayalı bozmaya uyulması davalı yararına usulü müktesep hak teşkil etmeyeceğinden, davanın esası hakkında inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davanın, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkin olduğu-