Borçlu hakkında birden fazla icra takibinin varlığı halinde her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunulması gerekeceği-
Kanunun emredici kurallarına aykırı olarak yapılan işlemlere karşı yapılan şikayetin süreye tabi olmadığı–
Meskeniyet şikayeti üzerine yapılan duruşmada, verilen kesin mehil içinde keşif ücretinin yatırılmamış olması halinde, mahkemece mevcut delil durumuna göre ve bilirkişiden ek rapor alınmak üzere şikayetinin esasının incelenip bir sonuca ulaşılması gerekeceği-
Ödeme emri tebligatının icra mahkemesince iptali halinde, konulmuş olan hacizlerinde kaldırılması gerekeceği-
Üzerinde önceki malikin borcundan dolayı haciz bulunan aracı noterde yapılan kati satış sözleşmesi ile satın almış olan kişinin, icra mahkemesine başvurarak “araç üzerindeki haczin, alacaklı tarafından süresinde satışı istenmediğinden düşmüş olduğunu” şikayet yoluyla istemesinde hukuki yarar sahibi sayılacağı-
Takipte taraf olmayan 3.kişinin, taraf olmadığı icra dosyasından kendisine ait mal ve haklara konulan haczin iptalini “şikayet” yoluyla isteyemeyeceği, 3. kişinin bu iddiasını “istihkak” prosedürüne göre ileri sürmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin takibe konu ilam Yargıtaycı bozulsa dahi haczedilmezlik şikayetini esastan inceleyip sonucuna göre bir karar vermek durumunda olduğu-
İİK. 82/11. maddesinde “bir kimsenin (borçlunun) vücut ve sıhhati üzerinde zarar verilmesi halinde o kimseye, ölümü halinde ailesine maddi tazminat olarak verilen veya verilmesi gereken paraların haczedilememesi” nin öngörülmüş olduğu – BK.’nun 49. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 58) düzenlenen tazminat, İİK.’nun 82/11 kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-