Borçlunun daha önce üzerinde ipotek kurduğu taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği (Borçlunun; serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra aynı yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği)–
Takipte taraf olmayan 3. kişinin, taraf olmadığı icra takip dosyasında borçlunun mallarına konulan haczin iptalini isteme hakkı bulunmadığı; bu haczin geçersizliğini ancak usulüne göre sıra cetveline itiraz davası açarak ileri sürebileceği-
“Belediyelerin vergi ve resimleri ile kamuya tahsis edilmiş ve akar olmayan taşınır/taşınmaz malları, harç gelirleri ve kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları” (5393 sayılı K. 15/son) ile “belediye gelirleri kanunu ve diğer kanunlarla belediyelere kamu hizmeti ifa etmeleri için verilmekte olan payların, vergi ve resim hükmünde olup, bu paylarında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili gereken borçlar dışında” haczedilemeyecekleri-
“Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi” tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleştirilmedikçe, mülkiyetin alıcıya intikalini sağlamayacağı; sicile şerh verilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği; haczin kaldırılması için anılan süre içerisinde alıcının “tescil davası” açıp, adına taşınmazı tescil ettirmesi gerekeceği-