İrade bozukluğu hâllerinde feragatin iptalinin istenebileceği- Dosya numarası yanlış yazıldığından, açıklamada (beyanda) esaslı yanılma (hata) hukuki sebebine dayalı olarak feragatin iptalinde hukuka aykırılık bulunmadığı- "Feragat beyanını içeren dilekçede, dosya numarasının yanlış yazılmış olmasının vekilin işini yaparken özen yükümlülüğüne uymamasından kaynaklanmakta olduğu ve feragatin davalı taraf için oluşturduğu maddi ve usul hukukuna ilişkin sonuçları engellememesi gerektiği, bu nedenle yanılmaya dayanılamayacağı" görüşü ile "dilekçelerdeki esas numarasının ardışık olmasının ve davacı tarafça sunulan feragat dilekçesinin yanılmaya dayalı olarak verildiğine dair dilekçenin ertesi gün verilmesinin yanılma durumunun ispatı için yeterli olmadığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı-
Kendisine ait taşınmazlardan 75 nolu parselin satışı yapılacak iken hata sonucunda 67 nolu parselin satışının yapıldığını ileri sürerek tapu ipali-tescile-
Asıl dava, borçlu olunmadığının tespiti ve fazla ödenen bedelin istirdadı; birleşen ilk dava, alacak; birleşen ikinci dava ise, itirazın iptali istemine ilişkin olup, bir sözleşmede taraflar dışındaki (üçüncü) kişilerin tanık sıfatıyla imzaları mevcut ise, o sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar hakkında bu kişilerin tanık olarak dinlenmesi konusunda taraflar arasında bir nevi delil sözleşmesi yapılmış sayılacağından davaya dayanak hisse devri ve borç tasfiye protokolünde imzası bulunan kişilerin beyanlarının değerlendirilip protokole aykırı düşmeyen beyanlarına itibar edilmesi gerektiği-
54630 ada 8 parsel sayılı taşınmazını davalıların kandırması sonucu sağlık kurulu raporu alınmadan davalı M.’e temlik ettiğini, davalı M.’in taşınmazı daha sonra diğer davalılara muvazaalı olarak devrettiğini, satış işlemi sırasında ehliyetsiz olduğunu, davalıların yaşılılığından ve hastalığından faydalandıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı Zati adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
Davalının alacaklısı tarafından İİK 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı davacının borçlu olduğuna dair beyanın açıklamada yanılma iddiasına dayalı olduğuna ilişkin açılan davada, bir davadır. davacı taraf kendisine gönderilen haciz ihbarına süresi içinde takip borçlusuna borçlu olduğunu bildirmiş olup, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü yanılmaya ilişkin sebeplerin yasanın öngördüğü şartları taşımadığı ve bu nedenle davanın reddi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
HMK. mad. 31 'de düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, davacı vekiline dava dilekçesinde talep edilen miktarın ne kadarının hasar bedeli, ne kadarının tamir için geçen süredeki kayıp (ikame araç bedeli) ve değer kaybına ilişkin olduğunun kalem kalem açıklattırılması gerektiği- Davalıların bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek, aracın hasar bedelinin, tamir süresinin, tamir için geçen süredeki kaybın (ikame araç bedeli) belirlenmesi için aynı bilirkişiden, ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Şirketin zorunlu trafik sigortacısı olan şirket de beyan dilekçesinde davacıya hasar tazminatı ödemesi yaptığını bildirmiş ancak buna ilişkin bir belge sunmamış olup, ödeme iddiasının araştırılıp sonucuna göre hükmedilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği-
Protokolde 1.342.954 USD olarak tespit edilen borcun, mahkemece yapılan hesaba göre 2.426.326 USD olarak belirlendiği ve sonuçta 1.707.747 USD olarak kabul edildiği görülmüş olup, aradaki fark nazara alınarak alacak ve borçlar belirlenirken hesap hatası yapıldığının, hatanın maddi yada hesap hatası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı bu hatanın esaslı bir hata olduğunun kabulü gerektiği- Davaya dayanak yapılan protokolde yer alan “..., kendi adına tanzim edilen 5 adet senedin tamamını ciro edip ’e teslim edecektir. Ayrıca bankada bulunan 108.000 TL'yi de .’e teslim edecektir” hükmünün mahkemece bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bedelin teslimi yönünden istemin kabulüne karar verildiği halde, senetler yönünden reddinin hatalı olduğu- Protokolde imzası olan tanıklar taraflarca bir nevi delil sözleşmesine konu edinilmiş olup, beyanlarına ancak yazılı belge ile çeliştiği ölçüde itibar edilemeyeceği-
Türev işlemlerde yüksek risk bulunduğuna ve hesap sahibinin, türev işlemlere ilişkin yatırımlar yapmadan önce, kendisine iletilen analizlerin subjektif olacağını düşünerek bizzat araştırma yapması gerektiğine dair genel bildirim bulunduğu anlaşıldığına göre, genel risk bildiriminin ve telefon görüşmelerinin dava konusu opsiyon işlemini aydınlatmadığına dair iddialarının ve hileli hareketler nedeniyle hataya düşüldüğünün de ispat edilemediği gözetilerek davanın reddi gerektiği-