Bakım alacaklısının, bakım borçlusunun ölümü nedeniyle sözleşmeyi bozması (feshetmesi) halinde bakım borçlusuna verdiği malı aynen mirasçılardan geri isteyemeyeceği, sadece borçlunun iflası halinde iflas masasından isteyebileceği miktara eşit olarak borçlunun mirasçılarından tazminat isteyebileceği-Ölünceye kadar bakım akdinin feshi ile ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin davada, bakım borçlusunun davalı dışındaki mirasçılarının davaya katılımlarının sağlanması gerektiği-
Muuvazaa iddiasına dayalı davalarda, mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması herkesin iddiasını ispatla yükümlü olduğunun gözetilmesi gerektiği- Davalıların evlilik tarihi ile mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazları temlik tarihinin aynı olduğu, tapu kayıtlarına göre mirasbırakan adına kayıtlı başkaca pek çok taşınmazın bulunduğu, mirasbırakanın asıl amaç ve iradesinin kızından mal kaçırmak olmadığı, tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere davalı oğlu ile davalı gelininin evliliği sırasında adetleri gereği altın ve ev yeri karşılığı hediye olarak verildiği, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın 5 taşınmazının tamamı ile bir taşınmazdakii ½ payını dava dışı bir kişiye,  adı geçenin de eşit paylarla davalılara satış suretiyle devrettiği, murisin çekişme konusu diğer taşınmazı 09.05.2005 tarihinde dava dışı bir başka kişiye onun da davalıya sattığı, davalıların ½ oranda paydaş oldukları bir başkta taşınmazın ise dava dışı kişilerden temellük ettikleri, mirasbırakadan geriye davacı kızları ve davalı oğulları ile ondan sonra ölen eşinin ilk eşinden olan dava dışı üç çocuğunun kaldığı anlaşılmakla, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek  taşınmaz temlikleri bakımından davanın kabulüne, davalıların ½ oranda paydaş oldukları dava dışı kişilerden temellük ettikleri taşınmaz yönünden ise 01.04.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı gözetilerek bu parsel bakımından davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- "İradenin bölünmezliği" ilkesi dikkate alındığında ve deliller birlikte değerlendirildiğinde ... sayılı parselin 1/2 payının devrinin de muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği- Dava dışı ...'ya temlik edilip adı geçenin de davalıya aktardığı taşınmazın ilk ele temlikinin gerçek satış olduğu, bu nedenle bu taşınmaz yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Islah sureti ile başlangıçta dava konusu edilmeyen murisin yaptığı temlikin dava konusu haline getirilemeyeceği-
Davalı’ya yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı saptandığından davanın bu nedenle reddi gerektiği- Usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmadığı, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği ve hakkında hüküm kurulamayacağı- HMK. mad. 65 uyarınca, açılan bir davaya dava konusu edilen şey hakkında tarafların dışında hak iddia edilerek o şeyin kendisine ait olduğunu ileri süren ve harcını yatırmak suretiyle davaya dahil olan kimsenin hukuki durumunun asli müdahillik olduğu- Asli müdahaledede dava edilen müddeabihin esas olduğu ve müddeabihin dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen hususta hak talebinde bulunulamayacağı- Davacının miras payına yönelik açtığı davada, asli müdahillerin kendi paylarına yönelik taleplerinin kabul görmeyeceği- Ölü kişi adına tescile kararı verilemeyeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade olmadığı takdirde tenkis isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Davacılar vekilinin dava konusu taşınmazlar yönünden feragat beyanı bulunmamakta, atiye terk beyanının bulunduğu, feragat ve atiye bırakma müesseselerinin hukuki sonuçları bakımından farklı olduğu gözetilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığı- Aktif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşılan davacı hakkında 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının yerinde olmadığı- Eldeki dava, taşınmazın aynına ilişkin olup, muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve miras payları oranında tescil istemli açıldığına göre, davanın kabul edilmesi halinde dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değerlerinin davacıların miras paylarına isabet eden değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, hangi dava değeri üzerinden karar ve ilam harcına hükmedildiğinin açıklığa kavuşturulmadan karar verilmesinin isabetli olmadığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil isteği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil isteği-