Eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerektiğinden zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmesinin gerektiği-
Davaya konu taşınmazlarda santrallerden kaynaklı bir zarar doğup doğmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti ile gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanarak sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler göre karar verilmesi gerektiği-
Tedbiren el koyma kararı verildiği, bu aşamada hesapta paranın mevcut olması ve kararın infaz edilmiş olması durumunda, sulh ceza mahkemesinin ödeme kararı doğrultusunda davacıya ödeme yapılması gerektiği hususu mahkemece dikkate alınmamış olup, hesapta para mevcut bulunup el koyma kararı infaz edilmişse ve davalı banka tarafından bundan sonra hukuka aykırı olarak ödeme yapılmışsa, paranın davacıya iade edilmesi gerektiği- El koyma kararının infaz edilip edilmediği, bu aşamada hesapta para bulunup bulunmadığı incelemeler yapılarak ve buna rağmen davalı banka tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilerek aksız fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada karar verilmesi gerektiği-
Davalıların eylemleri birbirinden bağımsız olup her bir davalı ancak kendi eyleminden sorumlu tutulacağından, tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Taşıma ilişkisinde ifa yardımcısının sorumluluğu, haksız fiil sorumluluğu olup, kusur esasına dayandığı-
İnşaat sıva ustası olan davacının ayın her günü bunun sonucu olarak yılın her günü aralıksız çalışacağının kabul edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağı- Davacının bir ay içerisinde makul çalışabileceği gün sayısı belirlenerek davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerektiği-
Tazminatın sınırı onun amacına göre belirleneceğinden, takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
Davacı kamu kurumu niteliğinde olup, ilgili bakanlıkça yürütülen soruşturma sonucunda, kurum zararının davalılardan tahsili hakkında yasal işlemlerin başlatılmasına izin verildiğinden zamanaşımı başlangıcının bakanlık yasal işlemin başlatılmasına izin verdiği tarihi olarak esas alınması gerekti-
Mevduat hesabında bulunan paranın 3. kişiler tarafından çekilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davada, mahkemece davacının döviz hesabına ait hesap ekstresi getirtilerek döviz hesabının aktif olup olmadığı, davacının dövizlerinin bozdurularak TL hesabına aktarıldığı tarihten itibaren dava tarihine kadar 8 yıl boyunca bu miktar paranın hesaptan çekildiğini bilip bilemeyeceği, işlemin farkında olup olmadığı, çekme işlemini benimseyip benimsemediği hususları üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-