Kişinin kusurlu eylemiyle ölüm arasında kesin bir illiyet bağı kurulamayacağı tespit edilmiş olduğundan, nedensellik bağı yokluğu nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince, davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan, HMK. mad. 353/1-a-6 uyarınca, kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği- İstinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla, HMK. mad. 353/1. b. 2 uyarınca, işin esasının bölge adliye mahkemesince incelenip karara bağlanması gerekirken, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; dava tarihindeki veriler esas alınarak tazminatın hesaplanacağı-
Uzman bilirkişilerce yapılan incelemeler ile santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılmış ise; zararın hesaplanması brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınarak karar verilmesi gerektiği-
Eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerektiğinden zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmesinin gerektiği-
Davaya konu taşınmazlarda santrallerden kaynaklı bir zarar doğup doğmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti ile gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanarak sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler göre karar verilmesi gerektiği-
Tedbiren el koyma kararı verildiği, bu aşamada hesapta paranın mevcut olması ve kararın infaz edilmiş olması durumunda, sulh ceza mahkemesinin ödeme kararı doğrultusunda davacıya ödeme yapılması gerektiği hususu mahkemece dikkate alınmamış olup, hesapta para mevcut bulunup el koyma kararı infaz edilmişse ve davalı banka tarafından bundan sonra hukuka aykırı olarak ödeme yapılmışsa, paranın davacıya iade edilmesi gerektiği- El koyma kararının infaz edilip edilmediği, bu aşamada hesapta para bulunup bulunmadığı incelemeler yapılarak ve buna rağmen davalı banka tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilerek aksız fiilden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada karar verilmesi gerektiği-
Davalıların eylemleri birbirinden bağımsız olup her bir davalı ancak kendi eyleminden sorumlu tutulacağından, tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Taşıma ilişkisinde ifa yardımcısının sorumluluğu, haksız fiil sorumluluğu olup, kusur esasına dayandığı-
İnşaat sıva ustası olan davacının ayın her günü bunun sonucu olarak yılın her günü aralıksız çalışacağının kabul edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağı- Davacının bir ay içerisinde makul çalışabileceği gün sayısı belirlenerek davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerektiği-