TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 49 - I. Genel olarak
Kişinin malvarlığında veya manevi varlığında ortaya çıkan eksilme olarak tanımlanan “zarar”ın oluşması, ona neden olanın tazminat yükümlülüğünü doğurduğu-Zararın ispatı esasen davacıya düşmekte ise de, hakim gerçek zararın miktarının ispat edilip edilemediğini gözeterek, ispat edilememişse bu zararı kendisi yasada belirtilen koşullarla tespit edecek; ardından da bu zararın giderilebilmesi için tazminat miktarını yine kanunda aranan usul ve esaslar çerçevesinde belirleyeceği- Hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamayacağı- Zarar miktarı tazminatın azami sınırını teşkil ettiği- Bir başka ifadeyle, tazminat miktarının hiçbir zaman gerçek zararı aşmaması gerektiği-Kısaca, tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunlu olup; burada ilke, zarar doğurucu eylemin, zarar görenin malvarlığında gerçekten ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da, o miktarda olacağı-
Mahkemece,aracın önceki hasarına ilişkin hasar dosyası getirtilerek, rapor veren bilirkişiden, tüm dosya kapsamına göre, araçta dava konusu olaydan önce oluşan hasarların dava konusu kazayla uyumlu olup olmadığı, önceki kazalara ilişkin olarak onarım yapılıp yapılmadığı, araçta dava konusu kaza sebebiyle oluşan gerçek hasar durumunun tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli şekilde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazasınından kaynaklanan tazminat istemi hakkındaki davada, dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı- Toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın yargı yolu nedeni ile reddinin isabetli olduğu-