Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre motorsikletin bilirkişi raporunda aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı; hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediği hususunda herhangi bir açıklama olmadığı; davalı taraf araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olacağından, mahkemece aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu gibi hususlar birlikte irdelenmek suretiyle, tamirinin ekonomik olup olmadığı; ekonomik değilse; piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alınması gerekeceği-
Trafik kazasında meydana gelen maddi hasar nedeniyle borcu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada, tarafların, kazanın meydana gelmesinde kusur durumlarının tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Yurtbank A.Ş.'nin Mecidiyeköy Şubesi'ne davacı tarafından 28/10/1999 tarihinde 101.484 TL, 03/12/1999 tarihinde 187.000 TL yatırıldığı, dava konusu paranın kayden yurdışı Off Shore bankasına gönderildiği, Off Shore hesapları için havale işlemlerinin Yurtbank Şubeleri'nce havale görünümlü mevduat toplama şeklinde banka çalışanlarınca gerçekleştirildiği, havale görünümlü mevduat toplama işleminin davacılar yönünden haksız fiil niteliğinde olup, taraflar arasında (davacılar ile Yurtbank A.Ş.) akdi ilişki bulunmadığından davalı bankanın külli halef sıfatıyla sorumluluğunun BK'nın 41, 55 ve TTK'nın 336. maddeleri gereğince banka çalışan ve yöneticilerin haksız fiillerinden kaynaklandığının kabulü gerekeceği, banka yöneticileri hakkındaki kesinleşen mahkumiyet hükmü ile davalı ... Şti.'ye gönderilen paranın fiilen bu bankaların kurulu olduğu Kıbrıs'a gönderilmediği davalı Yurt Bank A.Ş.'nin hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlerine kredi olarak vermek suretiyle kullandırıldığı, bu haliyle güven kurumu olan bankanın bu durumu bilerek davacıları ... Şti.'ye yönlendirdiği, bu nedenle davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, toplam 288.484,00 TL'nin 101.484,00 TL'si için hesabın açıldığı 28.10.1999 tarihinden itibaren, 187.000,00 TL'si için hesabın açıldığı 03.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Bir güven kurumu olan bankaların yatırılan mevduata ilişkin müşteri aldatmaya yönelik hareketi ile off shore şirketine mevduatı hileli bir şekilde yönlendirmesi nedeniyle bankanın yatırılan paradan dolayı müşteriye karşı sorumluluğunun devam ettiği, kıyı bankasının kuruluş amacının kanuni yükümlülüklerden muaf, tamamen otoritesinin denetim dışında kaynak toplayıp D.el grubu firmalarına fon sağlamak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- 04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasanın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, T.C.M.B'nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, T.C.M.B'nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekeceği-
17. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/18673, K: 4195-
Dava, haksız eylemden kaynaklanmakta olup; talep bulunduğu takdirde eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği- Farklı dönemlerde yapılan ve usulsüz olduğu saptanan araç kiralama sözleşme tarihleri gözetilerek faiz yürütülmesi gerekeceği- Mahkemece, hükmedilen tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olmasının bozma nedeni olduğu-
Davalı Karaköy Köy Muhtarlığı kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde ise idari yargı görevli olduğundan, davalı muhtarlık yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
11. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/13166, K: 3633-
Haksız eylem iddiasına konu olan taşınmazlarda ayni bir hakkı bulunmayan davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın bu davacılar yönünden reddi gerektiği- Davacının davaya konu olan taşınmazdaki payı oranında hesaplanan zarara hükmedilmesi gerektiği-
Haksız fiil nedeni ile oluşan idare zararının tahsili istemi-