İİK. 257/II'ye göre ihtiyati haciz kararı alınmadıkça, alacaklının vadesi gelmemiş olan senetleri icraya koyamayacağı–
Borçlunun "iflâs durumuna düşmüş olması"nın -ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken- İİK. 257/II'de öngörülen sebeplerden olmadığı–
Ayni borç için borçlusu hakkında takip yapmış olan alacaklının aynı borç için mahkemeden ihtiyati haciz kararı isteyebileceği ve mahkemenin vereceği bu kararın uygulanmasına bir engel bulunmadığı–
Mahkemeden alınan ihtiyati haciz kararının, takip konusu çekin bağlı olduğu altı aylık (bono ve poliçenin bağlı olduğu üç yıllık) zamanaşımı süresini kesmeyeceği–
İhtiyati haczin ‘alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması’ olduğu-
İhtiyati haczin uygulanmasından sonra borçluya ödeme emri gönderilmeden, hacizli malın satışı işlemine kalkışan icra dairesinin bu hatalı işleminin, süresiz şikâyete neden olacağı–
Keşideci ile lehtar arasındaki, -senetler dışında ayrıca düzenlenen- satış sözleşmesindeki "muacceliyet koşulu"ndan sadece lehtarın yararlanabileceği, senetleri ciro yoluyla ele geçiren hamilin yararlanamayacağı–