Kesinleşen idare mahkemesi kararı ile ihalenin iptaline karar vermiş ve idarenin kusurlu olduğu belirtilmiş olup ihalenin iptalinde davacı kiracının bir kusuru olmadığından her türlü zarardan idarenin sorumlu tutulması gerektiği- Kural olarak kiraya veren haksız fesih halinde kiracının uğradığı zararı ödemekle yükümlüyse de TBK. mad. 114 ve göndermesi ile aynı kanunun 52. maddesi uyarınca kiracının da zararın artmasına neden olmaması gerektiği- Davacı kiracının benzer nitelikteki bir iş yerini kiralayarak davalı kiraya verenin zararının azaltılması gerektiğinden, mahkemece davacı kiracının benzer nitelikteki bir iş yerini aynı şartlarda kiralayabileceği makul sürenin uzman bilirkişi vasıtasıyla belirlenmesi ve belirlenen bu makul süre kadar kâr mahrumiyet bedeline hükmedilmesi gerektiği-
Kiracının, kira süresi sona ermeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedip kiralananı tahliye etmesi durumunda, davacı zararının tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olacağı-
Erken tahliye halinde kiracının kural olarak dönem sonuna kadar olan kira paralarından sorumlu olduğu, buna karşın kiraya verenin de, kendi üzerine düşen görevi yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi gerektiği- Davacının zararı, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olduğundan, mahkemece, mahallinde keşif yapılarak dava konusu kiralananın aynı koşullarda yeniden ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin tespit edilmesi gerektiği-
Davalı kiracının basiretli bir tacir gibi davranarak kiralamadan önce yapıldığı iddia edilen ve sözleşmede yapılacağı kararlaştırılan tadilatların imara aykırı olup olmadığını, bu tadilatların ruhsata bağlanıp bağlanamayacağını araştırması gerekirken gerekli araştırmayı yapmayarak ya da sonuçlarını kabul ederek, taşınmazın bulunduğu lokasyonun önemi sebebiyle taşınmazı kiraladığına göre davalının haklı sebeple kiralananı tahliye ettiğinin kabul edilemeyeceği- Kiralanan, haklı bir sebep olmaksızın erken tahliye edildiğine göre kural olarak kiracının, kira dönemi sonuna kadarki kira parasından sorumlu olacağı; ancak TBK. mad 114 ve 52 uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerektiği, kiracının sorumluluğunun, kiralananın kira sözleşmesindeki bedel ve koşullarda yeniden kiraya verilebileceği süre kadar olduğu (TBK. mad. 325)- Mahkemece bilirkişi tarafından eski hale getirme ve yeniden kiraya verme süresi olarak belirlenen 30 günlük kira parasından kiracının sorumlu tutulması gerekirken, kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalı kiracı, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedip taşınmazı tahliye ettiğinden, davacı zararının, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olacağı-
Davalı kiracılar, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek, kiralananı tahliye ettiğinden, kural olarak kira süresinin sonuna kadar olan kira parasından sorumlu oldukları,buna karşın davacının da, kendi üzerine düşen görevi yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 98. maddesinin yollaması ile aynı kanunun 44. maddesi hükmü gereği olduğu, bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olduğu-
Kira sözleşmesinin aynen ifası, teslim edilmeyen dükkanların hakim müdahalesi ile teslimi ve gecikme tazminatı istemiyle açılan davada, davalı vekilinin cevap dilekçesindeki kabul beyanı davacının ıslah talebini de kapsayan bir kabul beyanı olmadığından, davacının gecikme tazminatına ilişkin talebinin, bu husustaki tüm deliller toplanarak, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak hüküm kurulması gerektiği-
Kira sözleşmesine konu taşınmazın haksız tahliyesinde, kazanç kaybı hesabı yapılırken, kira sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren davacı kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklerine sahip bir taşınmazı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceği ve üç aylık sezonun başlangıç ve bitiş tarihi tespit edilerek bilirkişice bu dönem yönünden yoksun kalınan kazanç kaybının hesap edilmesi bu dönemin kira sözleşmesinde belirtilen üç aylık sezonun başladığı ve bittiği tarihe denk gelmesi halinde yoksun kalınan kazanç kaybına hükmedilmesi gerektiği-
Bilirkişi raporunda belirtilen hasarların normal kullanım ve hor kullanım nedeni ile meydana geldiği belirtilmesine rağmen mahkemece bir ayrım yapılmayıp, hangi hasarların normal kullanımdan kaynaklandığı hangi hasarların hor kullanımdan kaynaklandığı belirtilmediğinden, mahkemece bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Taşınmazın tahliye edilip, anahtarın teslim edildiğine ilişkin yazılı bir belge yok ise de, davacı vekilinin taşınmazın boşaltıldığını belirttiği tarihe göre, taşınmazın tahliye edilip, anahtarın teslim edildiğinin kabulü gerektiği, kiracı kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye ettiğine göre davacıya ait zararın, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olacağı-
Kiracı tarafından açılan erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybı ve faydalı masrafların tahsili istemlerine-