Davalı adına tescilli markaların "yapıştırıcılar" emtiası yönünden hükümsüzlüğü istemi-
Kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat ödetilmesi istemi-
İtirazın iptali davası-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Rücuen tazminat istemlerine ilişkin davada, tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmadan ve sözlü yargılama için davet edilmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal ve tescil davası ile tazminat davasında, asıl ve birleşen davanın her biri için ayrı ayrı hüküm kurularak, ayrı ayrı yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinin -kazanılmış hak ilkesi de gözetilmek suretiyle- takdir ve tayini gerekeceği-
TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS
6100 sayılı HMK'nin 184/2. maddesi hükmü gereğince tahkikatın bittiği tefhim edildikten sonra taraflara sözlü yargılama için duruşmanın başka bir güne bakılmasını isteyip istemediklerinin sorulması, talep halinde başka birgün tayin edilmesi; başka bir duruşma gününü istememeleri halinde sözlü yargılama aşamasına geçilerek aynı Kanunun 186. maddesi gereğince taraflara sözlü yargılama yoluyla beyanda bulunma hakkı verilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, duruşmada, tahkikata son verileceği bildirilerek, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklamada bulunmak üzere imkân tanınması, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığının görülmesi halinde tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesi, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edilmesi ve taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirli gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunu bildirilmesi gerektiği- Davalı vekilinin mazereti hakkında bir karar verilmeksizin ve herhangi bir uyarıda bulunulmadan sözlü yargılamaya geçilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından,  1163 s. Koop. K.nun 14/3 ve anasözleşme hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda, devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade edeceği-
Mahkemece, tahkikata son verileceği bildirilerek, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklamada bulunmak üzere imkân tanınması, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığının görülmesi halinde tahkikatın bittiğinin tefhim edilmesi, bundan sonra sözlü yargılama aşamasına geçilmesi, sözlü yargılama için taraflara duruşma günü verilmesine ve duruşma gününün tebliğine ilişkin HMK'nın 186. maddesi hükümlerinin yerine getirilmesi gerekirken, usul hükümleri yerine getirilmeden, yargılamaya devam edilip karar verilmesinin hatalı olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor