Borçlunun imzaya itirazının kabul edilmesi halinde İİK.nun 170/III maddesi gereğince “takibin durması” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
İcra takibinin, lehtarın veya ondan sonraki cirantanın cirosu ile çeki/senedi elinde bulunduran kişi (hamil) tarafından, keşideci veya çeki/senedi kendisine ciro etmemiş olan ciranta hakkında yapılmış olması halinde, hamil –çek/senet huzurunda imzalanmamış (ciro edilmemiş) olduğundan- imzanın keşideciye (cirantaya) ait olup olmadığını bilemeyeceğinden, imzanın borçluya ait olmaması (olmadığının saptanması) halinde, alacaklı (hamil) aleyhine tazminata/para cezasına hükmedilemeyeceği-
Borçlu vekilinin süresi içinde icra mahkemesine başvurarak “yetki”ye ve “imza”ya itiraz etmesi üzerine belirlenen duruşma günü borçlu vekilinin duruşmaya gelmemesi ve duruşmaya gelmiş olan alacaklı vekilinin de “davayı takip etmeyeceğini” bildirmesi üzerine, mahkemece ”yetki“ itirazı yönünden gerekli kararın verilmesi ve “imza” itirazı yönünden ise “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu senedi takibe koymada kötüniyetli ve ağır kusuru bulunan alacaklının, tazminata ve para cezasına mahkum edilebileceği, ancak buradaki “kötüniyetin ve ağır kusurun ne şekilde oluştuğu”nun mahkemece açıklanması gerekeceği-
İcra mahkemesince, senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın C.Savcılığınca alınan rapora itibar edilerek “imzanın borçluya ait olmadığı” sonucuna varılmış olduğundan, ayrıca alacaklı aleyhine “tazminat” ve “para cezası”na hükmedilemeyeceği-
Lehtar tarafından keşideciye karşı yapılan takiplerde, lehtar senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan, ‘imza itirazının kabulü’ne karar veren icra mahkemesinin ayrıca bu kararla birlikte, borçlu lehine % 20 tazminata da hükmetmesi gerekeceği-