Sözleşme kapsamında borçlunun 3. kişiden daire talep etme hakkının bulunduğu kesinleşmiş olarak; bu hakkın haczinin kesinleşmesi neticesinde ise, alacaklı tarafından yapılması gereken işin, İİK. mad. 120 gereğince yetki alarak genel mahkemeye müracaat etmekten ibaret olduğu, bu işlem yapılmadan hakkın yerine getirilmediği gerekçesiyle doğrudan 3. kişiden dairenin bedelinin istenmesinin ise İİK. mad. 89 ve 120' ye aykırılık teşkil ettiği-
Alacaklının, borçlunun henüz tapuya tescil ettirmediği bir taşınmazını borçlu adına tescil ettirmek için icra dairesinden dava açma yetkisi verilmesini isteyebileceği; borçlunun üçüncü bir kişideki alacağını haczettiren alacaklının, bu alacağı tahsil için dava açabileceği, icra dairesinin, burada da alacaklıya vereceği belge üzerine alacaklının, davayı takip edebileceği- İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı, davacının böyle bir alacak davasını takip yetkisi bulunmadığı, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-e ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddi gerektiği-
Davalı arsa sahiplerinin, yükleniciye borçlu oldukları ileri sürülen miktarı, davacı taraf İİK. mad. 89 uyarınca talep edebileceği gibi, İİK. mad. 120/2 uyarınca yasa tarafından verilen hakları kullanmak suretiyle de talep edebileceği, keza, takip alacaklısının tek bir kişiden ibaret olması halinde bu yetkiyi tek başına aynı alacaklının kullanmasına da bir engel bulunmadığı- Davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mahkeme ilamı ile geriye etkili olarak feshedilmiş olduğundan, yüklenici tarafın yaptığı imalatın yasal ve kullanılabilir olması koşulu ile bedelinin arsa sahibince kendisine ödenmesi gerektiği; davacı da belirtilen alacağın ödetilmesi amacıyla mevcut davayı açmış olmakla, kural olarak, mahkemece, mahallinde konu hakkında uzmanlığı bulunan bilirkişiler katılımıyla keşif yapılarak, yapılan kısmi inşaat yasal hale getirilebilir nitelikte ise, feshin kesinleştiği tarihteki serbest piyasa rayiçleri üzerinden değerinin tespit edilerek İİK. mad. 120/3 uyarınca tahsil kararı verilmesi gerekeceği-
Dava dışı borçlu şirketin davalı arsa sahibinden olan alacağı taşınmaz devrine ilişkin olduğundan, dava dışı şirketin davalıdan para alacağının bulunmadığı- Davalının taşınmaz devri borcunu yüklenicinin istemi üzerine yerine getirdiği, taşınmazı devretmesiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiği anlaşıldığından İİK. mad. 120 uyarınca açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun alacaklı olduğu dosyadaki hak ve alacaklarına haciz konulup, alacaklının, İcra Dairesi'nden aldığı tahsil yetki belgesini sunarak takip dosyasında işlemler yapması üzerine, borçlunun alacaklı olduğu dosyada tahsil hakkı ve yetkisi ile bu alacak üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkıp haciz koyduran alacaklıya geçtiğinden, takibi devam ettirme yetkisi de bulunan haciz koyduran alacaklının iradesi dışında, eski alacaklının harici tahsil beyanı nazara alınarak dosyanın infazen işlemden kaldırılması ve hacizlerin fekkine karar verilemeyeceğinden, mahkemece şikayetin kabulü ile İcra Dairesi işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Dava, İİK’nın 120/2'nci maddesine dayalı yetki ile açılmış olup, öncelikli uyuşmazlığın davalı vekilinin zamaşımı def'inin yerinde olup olmadığının araştırılması gerekeceğinden, dava tarihinde yürürlükte olan TTK'nın 1268'inci maddesinde ve Yangın Sigortası Genel Şartlarında zamanaşımı süresi açıkça belirlenmiş olup, ilke olarak genel zamanaşımı süresinin bu davada uygulama yerinin bulunmadığının kabul edilmesi gerekeceği-
İİK'nın 94. maddesinin, sadece borçlu namına tescil talepleri yönünden uygulanabileceği- İİK. mad. 94'e dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı- Dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi gerektiği-
İİK'nın 94. maddesine dayalı olarak alınan yetki ile alacak davası açılamayacağı, davacının böyle bir alacak davasını takip yetkisi bulunmadığı, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın HMK. mad. 114/1-e ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin haciz koyduğu miktar kadar takip ve tahsil yetkisi aldığı anlaşıldığından, yetki belgesinde miktarda alacak yönünden takibe devam etme yetkisinin bulunduğu ve dosya alacaklısının verdiği ibranamenin, bu miktar için bağlayıcı kabul edilemeyeceği-
Borçlu eşin alacaklısının icra müdürlüğünden İİK.'nun 120/2. maddesine göre aldığı yetkiye dayanarak katılma alacağı talebinde bulunduğu davanın aile mahkemesinde, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde de aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde görüleceği-