Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarının menkul hükmünde olduğu- Borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarının haczi halinde, alacaklının, icra müdüründen takip yetkisi alarak haczedilen hak ve alacağın tahsilini sağlaması gerektiği, borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacağının haczinde, satış talebinden anlaşılması gerekenin, İİK. mad. 120/2 yetki talebinde bulunmak olduğu ve buna göre, alacaklının, hak ve alacağın haczinden itibaren İİK. mad. 106 uyarınca, 6 aylık sürede icra müdürlüğüne başvurarak, İİK mad. 120/2 gereğince, kendisine yetki verilmesini talep etmesi gerektiği, aksi halde İİK. mad. 110 uyarınca haczin düşeceği-
Davalı arsa sahibi ile borçlu yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi fesihle ile sonuçlanmış ise, borçlunun bu sözleşme gereğince mülkiyet hakkı bulunmadığı ve ikinci yüklenici ile borçlu arasındaki devir sözleşmesinde de borçluya karşı herhangi bir bağımsız bölüm devri taahhüdü olmadığı için İİK. mad. 94/2'ye dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davanın dinlenemeyeceği- İİK. mad. 94/2 uyarınca icra dairesince alacaklıya yetki verilmesi gerekirken, "para alacakları"yla ilişkili olan İİK. mad. 120 uyarınca düzenlenen yetki belgesi ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin de hatalı olduğu-
İİK.'nun 94.2. maddesi uyarınca icra dairesince alacaklıya yetki verilmesi gerekirken, para alacaklarıyla ilişkili olan İİK.'nun 120. maddesine göre düzenlenen yetki belgesi ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin de yerinde olmadığ-
Şikayetçinin alacaklısı olduğu icra dosyasında henüz tasfiye payı belli olmadan İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 88. maddesi anlamında müzekkere ile ileride doğacak tasfiye payına haciz konulup haciz müzekkeresinin gönderildiği tarihte taşınır hükümlerine göre haczedilecek bir paranın henüz mevcut olmadığı ve olmayan bir para üzerine taşınır mallara ilişkin İİK'nın 88. maddesi çerçevesinde haciz konulamayıp, haczi yasaya uygun bir haciz olmadığından sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan şikayetçinin hukuki yararının bulunmadığı
İİK. mad. 120/II gereğince, borçluya ait olan tahsilatı talep etme yetkisi ve gerektiği takdirde dava veya takip yoluna başvurma hakkının kullanılmasının alacaklılara devredilmekte olduğu; burada hak sahibi takip borçlusu iken tasarruf yetkisi ve buna bağlı olarak takip yetkisinin, takip alacaklıları tarafından kullanıldığı- Şikayetçinin, yetki belgesinde geçen alacak yönünden takibe devam etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının yaptığı feragatin, bu miktar için şikayetçi yönünden bağlayıcı kabul edilemeyeceği-
Şikayetçinin İİK'nun m. 120 uyarınca takip yetkisi aldığı ve yetki belgesinde geçen alacak yönünden takibe devam etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının yaptığı feragatin geçerli olmayacağı-
Şikayetçi bankanın icra dosyasında, diğer icra müdürlüğü'nün dosyasını haciz koyduğu miktar kadar takip ve tahsil yetkisi aldığı, şikayetçinin anılan bu yetki belgesinde geçen alacak yönünden takibe devam etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının ibranameye dayalı yaptığı feragatin, bu miktar için banka yönünden bağlayıcı kabul edilemeyeceği-
İİK'nun 89. maddesine göre taşınmazların haczinin mümkün olmadığı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- Borçlunun 3. kişiden daire talep etme hakkının bulunduğu, İİK'nun 120. maddesi gereğince yetki alarak genel mahkemeye müracaat etmek gerektiği, bu işlem yapılmadan hakkın yerine getirilmediği gerekçesiyle doğrudan 3. kişiden dairenin bedelinin istenmesinin ise İİK'nun 89 ve 120. maddeleri hükümlerine aykırılık teşkil ettiği-
Maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamanın tarafların, hukuki vasıflandırmanın hakimin görevi olduğu (HMK. mad. 33)- Borçlusu hakkında yaptığı icra takibinde, üçüncü şahıs olan davalı arsa sahiplerinin birinci haciz ihbarnamesine yaptığı itirazın doğru olmadığını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi davasında arsa sahiplerinin imalat bedeli nedeniyle takip borçlusuna borçlu oldukları iddiasıyla tazminat istemiyle açılan davanın İİK. mad.89/IV'de yer alan tazminat davası niteliğinde olduğu ve bu dava icra mahkemesince görüleceğinden, asliye hukuk mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği (HMK. mad 114/1-c; 115/2)-
İİK. mad. 120/2 anlamında alacaklının, yüklenicinin arsa sahibinden olan imalat bedeli alacağı ile ilgili istemi, sözleşmenin tasfiyesi kapsamında yüklenici tarafından ileri sürülebilecek bir istem olduğundan, alacaklıdan, alacakla ilgili açıklama alınıp, nispi harcın tamamlanmasından sonra, istemi ile ilgili araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-