Borçlunun alacaklı olduğu bir icra dosyasında, talep üzerine dosyadaki alacağa haciz konması halinde şayet hacizle birlikte paranın tahsili durumunda alacaklı icra dosyasına gönderilmesi istenmemişse alacağın tahsili sonrasında ilgili müdürlüğün parayı üzerindeki haciz nedeni ile alacaklıya tevdi etmeyeceği- Alacaklının icra dosyasına yapılan talep ile paranın tahsilinin sağlanabileceği- Borçlunun alacaklı olduğu icra dosyasından tahsilat yapılmaması ve bu dosyadaki borçlu alacaklının alacağın tahsiline yönelik bir talebinin olmaması halinde borçlunun alacaklısının alacağının tahsili borçlunun iradesine bırakılmış olur ki bu hal takip hukukunun cebri bir hukuk dalı olma vasfı ile örtüşmeyeceği- Alacaklı, borçlunun alacaklı olduğu takipte borcun tahsili için takip hukukuna başvuruyorsa hukukun işin niteliği gereği cebri bir çözümü ortaya koyması gerektiği-
İcra dosyasında haczin 07.02.2017 tarihinde konulduğu, İİK nun 120/2 maddesi kapsamında talebin ise 26.10.2017 tarihinde yapıldığı bu nedenle İİK nun 106-110. Maddesindeki 6 aylık sürenin geçtiği ve haciz konan dosyadaki alacağında üçüncü kişi tarafından temlik alındığı bu kapsamda artık İİK nun 120/2 maddesine göre işlem yapılmasının talep edilemeyeceği nazara alındığında davacının şikayetinin kabulü ile icra müdürlüğünün 23/11/2017 tarihli davalıya İİK nun 120. Maddesi gereğince yetki verilmesine dair kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği-
İİK'nun 120/2. maddesine göre talepte bulunulabilmesi için aradaki alacağın tereddütsüz olması gerektiği, davalı tarafın böyle bir borcu olmadığını cevap dilekçesinde beyan ettiği gibi 89/1 ihbarnamesine itiraz dilekçesinde de beyan ettiği,o halde herhangi bir açıklama içermeyen havalelerin yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre şirketin davalıya olan borçlarını ödeme mahiyetinde olduğunun karine olarak kabul edilmesi gerektiği, bunun aksini iddia eden tarafın bu hususu ispatla mükellef olduğu-
Davalı 3. kişi tarafından, borçlu ile aralarında düzenlenen aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan borca dayalı olarak başka icra dosyasına bir ödeme yapılmış olup, bu ödemenin, İİK mad. 89/4 hükmüne dayalı tazminat ödemesi yönünden iş bu şikayete konu icra takip dosyasına yönelik olarak mükerrer ödeme oluşturup oluşturmayacağı yönünde, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 120/2 gereğince, borçlu hakkında varsa takip yapan ve hacze iştirak eden alacaklıların muvafakatinin, icra müdürlüğünce yetki belgesi verilme tarihine göre aranması gerektiği- Yetki belgesinin verildiği tarihi itibari ile hacze iştirakı bulunmadığı anlaşılan kişinin muvafakatinin aranmayacağı-
İİK'nun 120/2. maddesi gereğince, borçlu hakkında varsa takip yapan ve hacze iştirak eden alacaklıların muvafakatinin, icra müdürlüğünce yetki belgesi verilme tarihine göre aranması gerekeceği-
İİK'in 89. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi ile borçlunun hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkının veya üçüncü bir şahıs elindeki menkul bir malın haczi halinde, keyfiyetin üçüncü şahsa duyurulması amaçlandığı- Taşınmazların İİK. 89. maddesine göre haczedilemeyeceği- Somut olayda üçüncü kişi 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç 462.500 TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya 462.500 TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak 462.500 TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulünün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılması ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı- İkrar edilen borcun para borcu olmayıp daire teslim borcu olduğu- Daire teslim borcunun 462.500 TL satış bedelli olduğunun bildirilmesi de borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Şikayet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1 ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinde bulunan KDV hariç 462.500 TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde de imkan bulunmadığı-
Üçüncü kişi şirket 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç .........TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya ..........TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak ...........TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılmasının ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı, daire teslim borcunun ...............TL satış bedelli olduğunun bildirilmesinin borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- İİK'nın 89. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 44. maddesinin atfıyla uygulanması gereken aynı Yönetmeliğin 42. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak şikâyet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinizde bulunan KDV hariç ..........TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde îmkan bulunmadığı, bu nedenle yasal şartları oluşmayan 3. haciz ihbarnamesinin usulsüz olup iptaline karar verilmesi gerekeceği, alacaklının şartları var ise İİK'nın 120. maddesinin 2. fıkrasına göre borçlunun üçüncü kişiye karşı sahip olduğu dava takip yetkisini devralarak üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde dava açabileceği-
İcra müdürlüğünce, takip alacaklısına İİK'nun 120. maddesi uyarınca yetki verilebilmesi için, hacze iştirak eden bütün alacaklıların muvafakatinin bulunması gerektiği-
İcra müdürlüğünce takip alacaklısına İİK. mad. 120 uyarınca yetki verilebilmesi için, hacze iştirak eden bütün alacaklıların muvafakatının bulunması gerektiği- Borçlu hakkında çok miktarda icra takibinin başlatıldığı iddia edilmiş olup, icra müdürlüğünce borçlu hakkında başka alacaklılar tarafından takip yapılıp yapılmadığı, yapılmış ve hacze de iştirak edilmiş ise, hacze iştirak eden alacaklılar belirlenmeden ve anılan alacaklıların muvafakatı alınmadan doğrudan takip alacaklısı İİK'nun 120/2. maddesi gereğince yetki belgesi verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, borçlu hakkında takip yapan ve şikayete konu alacak üzerine konulan hacze iştirak eden başkaca alacaklı olup olmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre, icra müdürlüğünce yetki belgesi verilip verilemeyeceği hakkında karar verilmesi gerektiği-