Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, yetki belgesinin iptali istemine ilişkin olup İİK'nın 16/1. maddesi kapsamında yasal 7 günlük süreye tâbi olduğu, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin süre yönünden denetimi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süresiz şikayet konusu olduğundan bahisle işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Şikayet olunan ... Özel Eğitim A.Ş. sıra cetvelinin 1.sırasında bulunarak paylaşıma konu bedelin tamamını aldığı ve davaya müdahale talebinde bulunan ... ise şikayet olunanın dosyasındaki alacağa haciz koydurduğundan sıra cetvelinin iptal edilmemesi hususunda hukuki yararı bulunduğunu öne sürdüğü ve bu gerekçeyle davaya müdahale talebinde bulunduğu- İcra Mahkemelerinde asli ya da feri müdahillik mümkün olmayıp dosya alacaklısı ...’nun kanun yollarına başvuru hakkı bulunmasından söz edilemeyeceğinden mahkemece aksi düşünce ve bu alacaklının halef olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-
İİK. 94 ve 120 uyarınca yetki verilmesi talebinin icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekeceği-
Asıl borçlunun taşınmazlarını eşi ve çocuklarına muvazaalı olarak devretmesi üzerine açılan tasarrufun iptali davasının kabulü üzerine, bu kararın infazı için iptal edilen intifa hakkını kiralamak sureti ile kullanmakta olan davalı kiracı şirket nezdindeki alacaklara haciz konulduğunu ve dosyaya yapılan ödeme ile aylık kiranın gerçek rayiç kira bedelini yansıtmadığı, İİK. 120/2 maddesi gereği kira tespit davaları açabilmeleri için kendilerine icra dosyası ile verilen yetki üzerine taşınmaza ait aylık kira bedelinin ....TL olarak tespitine karar verilmesi istemi- Kira bedelinin tespiti davası-
Dosya alacağına haciz konulması durumunda, alacaklının ancak fiili olarak o dosyaya para girdiği tarihten itibaren kendisinin paranın gönderilmesini isteyebileceği, öncesinde fiili imkansızlık olduğu- Hacze konu icra dosyasına henüz tahsil edilip giren bir para mevcut olmadığından, 6 aylık isteme süresinin başlamayacağı, İİK120/2 uyarınca verilen yetki belgesi isteme süresinin de 6 aylık süreye bağlanmasının yerinde olmadığı- İİK’da yetki belgesi talep etmek için belirli bir sürenin öngörülmediği-
İİK'nun 120/2. maddesine göre talepte bulunulabilmesi için aradaki alacağın tereddütsüz olması gerektiği, davalı tarafın böyle bir borcu olmadığını cevap dilekçesinde beyan ettiği gibi 89/1 ihbarnamesine itiraz dilekçesinde de beyan ettiği,o halde herhangi bir açıklama içermeyen havalelerin yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre şirketin davalıya olan borçlarını ödeme mahiyetinde olduğunun karine olarak kabul edilmesi gerektiği, bunun aksini iddia eden tarafın bu hususu ispatla mükellef olduğu-
Davalı 3. kişi tarafından, borçlu ile aralarında düzenlenen aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan borca dayalı olarak başka icra dosyasına bir ödeme yapılmış olup, bu ödemenin, İİK mad. 89/4 hükmüne dayalı tazminat ödemesi yönünden iş bu şikayete konu icra takip dosyasına yönelik olarak mükerrer ödeme oluşturup oluşturmayacağı yönünde, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 120/2 gereğince, borçlu hakkında varsa takip yapan ve hacze iştirak eden alacaklıların muvafakatinin, icra müdürlüğünce yetki belgesi verilme tarihine göre aranması gerektiği- Yetki belgesinin verildiği tarihi itibari ile hacze iştirakı bulunmadığı anlaşılan kişinin muvafakatinin aranmayacağı-
Üçüncü kişi şirket 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç .........TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya ..........TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak ...........TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılmasının ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı, daire teslim borcunun ...............TL satış bedelli olduğunun bildirilmesinin borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- İİK'nın 89. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 44. maddesinin atfıyla uygulanması gereken aynı Yönetmeliğin 42. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak şikâyet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinizde bulunan KDV hariç ..........TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde îmkan bulunmadığı, bu nedenle yasal şartları oluşmayan 3. haciz ihbarnamesinin usulsüz olup iptaline karar verilmesi gerekeceği, alacaklının şartları var ise İİK'nın 120. maddesinin 2. fıkrasına göre borçlunun üçüncü kişiye karşı sahip olduğu dava takip yetkisini devralarak üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde dava açabileceği-
İİK'in 89. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi ile borçlunun hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkının veya üçüncü bir şahıs elindeki menkul bir malın haczi halinde, keyfiyetin üçüncü şahsa duyurulması amaçlandığı- Taşınmazların İİK. 89. maddesine göre haczedilemeyeceği- Somut olayda üçüncü kişi 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç 462.500 TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya 462.500 TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak 462.500 TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulünün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılması ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı- İkrar edilen borcun para borcu olmayıp daire teslim borcu olduğu- Daire teslim borcunun 462.500 TL satış bedelli olduğunun bildirilmesi de borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Şikayet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1 ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinde bulunan KDV hariç 462.500 TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde de imkan bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor