Takip mirasçılara yöneltilmeden şikayetçi mirasçıların maaşları üzerine haciz konulması yasaya aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
HMK. mad. 124/3 gereğince, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün ise de alacaklı dilerse bu yolu seçmeyip mirasçılar aleyhine ayrı bir takip yapabileceği-
Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının borçluyu ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının "bu ibranameyi protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına" yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu- İptalin dayanağı İİK’nun 71/1. maddesi olup anılan maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklının %20 tazminatla sorumlu tutulmasının ise isabetsiz olduğu-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağından, mahkemece, şikayetçi borçluların İİK'nun 53. maddesine dayalı şikayetlerinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Haciz tarihi itibariyle taşınmaz şikayetçi ve diğer mirasçılara ait olduğundan takip mirasçılara yöneltilmeden borçluya ait olmayan taşınmaz üzerine haciz konulmasının yasaya aykırı olduğu, taşınmaz maliki mirasçının şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını isteyebileceği,mahkemece kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu hususun re'sen dikkate alınarak haczin kaldırılmasına karar verileceği-
Borçlulara mirası ret süresi içerisinde takip yapılacağı, takibin iptaline değil, geri bırakılmasına karar verileceği-
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağı-
Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK. mad. 625 gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı- Borçlu mirasçılar tarafından, murisin mirasının reddedildiğinin ve terekesinin tespiti için açılmış bir davanın olduğu belirtildiğinden, mahkemece öncelikle borçlu mirasçılar tarafından tereke mahkemesinde açılan davanın "bekletici mesele" yapılması gerektiği-
İcra takibinin mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olması halinde İİK. mad. 53’ün uygulanmayacağı- Mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri süren borçlunun bu itirazının (borca itiraz) ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, bu istemin taraf ehliyetine ilişkin ve süresiz şikayete tâbi olduğu gerekçesiyle kabulü ile takibin iptali yönünde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-