İİK'nun 53. maddesi gereğince; borçlunun takip sırasında ölümü halinde alacaklının tercih hakkını kullanarak, takibi mirasçılar hakkında mı yoksa terekeye karşı mı devam ettireceğini icra dairesine bildirmesi ve buna göre takibi sürdürmesi gerektiği -TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece, mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı bu durumda takip, defter tutulması sona erip, mirasçılara tutulan defter gereğince mirası kabul veya reddetmeleri için TMK'nun 626 ve 627.maddeleri gereğince, verilecek bir aylık süre sonuna kadar erteleneceği ve bu hususun mirasçı borçlular tarafından İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabileceği- Mahkemece, resmi defter tutulmasının sonucu beklenerek, mirasçıların TMK.nun 627.maddesi uyarınca verecekleri karara kadar takibin geri bırakılması gerektiğinden ve bu durumda ihale yapılması doğru olmadığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Murisin ölümü üzerine üç gün (İİK. mad. 53) ve devamında (TMK. mad. 606) üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı- Takip başlamadan evvel borçlu muris ölmüş olup, alınan yetki belgesi ile takip mirasçılara yöneltilerek, kanunda belirtilen süreler geçmeden takibe devam olunduğundan, mirasçıların, mirası reddi nedeniyle sulh hukuk mahkemesine başvurduklarından bahisle takibin iptali istemiyle icra mahkemesine yaptıkları başvurunun taraf ehliyetine ilişkin ve süresiz şikayete tabi olduğu-
Takip mirasçılara yöneltilmeden şikayetçi mirasçıların maaşları üzerine haciz konulması yasaya aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
HMK. mad. 124/3 gereğince, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün ise de alacaklı dilerse bu yolu seçmeyip mirasçılar aleyhine ayrı bir takip yapabileceği-
Borçlu tarafça sunulan ibraname başlıklı belgede alacaklının borçluyu ibra ettiğini beyan ettiği, anılan belge altındaki imzanın alacaklı tarafça kabul edilmesi karşısında alacaklının "bu ibranameyi protokolle birlikte ve protokolün eki mahiyetinde zannederek imzalatıldığına" yönelik iddiasının alacaklının kendisi açısından yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesince bu husus inceleme konusu yapılamayacağından, mahkemece itfa belgesi kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu- İptalin dayanağı İİK’nun 71/1. maddesi olup anılan maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklının %20 tazminatla sorumlu tutulmasının ise isabetsiz olduğu-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağından, mahkemece, şikayetçi borçluların İİK'nun 53. maddesine dayalı şikayetlerinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Haciz tarihi itibariyle taşınmaz şikayetçi ve diğer mirasçılara ait olduğundan takip mirasçılara yöneltilmeden borçluya ait olmayan taşınmaz üzerine haciz konulmasının yasaya aykırı olduğu, taşınmaz maliki mirasçının şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını isteyebileceği,mahkemece kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu hususun re'sen dikkate alınarak haczin kaldırılmasına karar verileceği-
Borçlulara mirası ret süresi içerisinde takip yapılacağı, takibin iptaline değil, geri bırakılmasına karar verileceği-
Borçluların mirası reddetmeleri sebebiyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağı-