Şikayetçi borçluların murisinin ................. tarihinde vefat ettiği, İİK 53. maddesi gereği 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan ............. tarihinde şikayetçi mirasçıların dosyaya borçlu olarak kaydedilerek takibe dahil edilmelerinin talep edildiği, müdürlük tarafından talep kabul edilerek .................. tarihli muhtıranın düzenlendiği, yapılan işlemin İİK'nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 53. maddesine aykırılığın ise, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
Diğer mirasçının ................. tarihinde ölmesinden sonra geriye şikayetçi borçluların mirasçı olarak kaldığı, şikayete konu ihalenin ise İİK'nın 53. maddesindeki yasal sürelerin geçmesinden sonra 09.03.2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmış olup bu nedenle ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mirasçıların, asıl borçlu murisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin esasının incelenerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü halinde takibe muttali oldukları tarihin tespiti ile tespit edilen tarihe göre ileri sürdükleri sair itirazların 5 günlük yasal sürede olduğunun kabulü durumunda işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra şikayetçinin vefat etmesi halinde, muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi gerektiği- Alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren yasal yedi günlük sürede kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları olduğu-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HM 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
Babasının mirasını reddeden evladın, babasından sonra ölen babaannesinin mirasçısı olacağı- Mirasçı borçluların babalarının mirasını reddettikleri görülmekle birlikte murisin annesi ve mirasçı borçluların da babaannesinin muris babanın vefatından sonra vefat ettiği ve dolayısıyla şikayetçilerin babaannelerinden kalan mirasta mirasçı sıfatıyla hak sahibi oldukları anlaşıldığından, mirasçı borçluların taşınmaz hisseleri üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararları bulunduğu-
Meskeniyet şikayetinin, şahsi hak niteliğinde olup; bu kurala dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğu- Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmelerinin mümkün olmadığı- Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçıların İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecekleri-
Borçlunun ölümüyle, alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren yedi günlük sürede kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği- Zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, şikayete konu taşınmazın değerinin borçluların hisselerine göre hesaplanması, borçlunun ziraat ile meşgul olup olmadığının, ilgili kurumlardan araştırılıp, tereddüde mahal olmayacak şekilde belirlenmesi, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir tespit edilip, haciz anında kanunen bakmakla yükümlü oldukları kişilerin kimler olduğu, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların, kendileri ve ailelerinin geçimleri için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğunun belirlenmesi gerektiği-