Davacı vekili, davalı borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla kendisini borçlu, diğer davalı şirketlerden birini kefil, birini ise alacaklı göstererek beş senet verdiğini, davalı alacaklı şirket tarafından anılan senetlere dayalı olarak icra takip yapıldığını bu işlemlerin muvazaalı olduğunu belirterek davalılar arasındaki muvazaalı borç senetlerinin ve icra takibine ilişkin tasarrufun iptaline, söz konusu icra takip dosyasından işlem yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, tedbirin kabulünden sonra itiraz üzerine yapılan incelemede, mahkemece, "tedbir talebinin kabulünün, yargılamanın henüz tamamlanmadan davanın esasını çözecek nitelikte olduğu, tüm icra işlemlerinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, bununla birlikte kıyas yoluyla uygulanacak olursa icra takibi başladıktan sonra açılan menfi tespit davalarında dahi satış dahil hiçbir işlemin durdurulamayacağı sadece vezneye giren bedelin ödenmesinin durdurulmasına karar verilebileceği, ancak tüm icra takip bedelinin ödenmesi veya karşılık gelen teminatın yatırılması halinde satış işleminin durdurulabileceği, bu hali ile icra işlemlerinin tamamının durdurulmasına yönelik verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği" gerekçesiyle, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu- Tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, mahkemece verilen ara kararın, İİK. mad. 281/2 madde kapsamında ihtiyati haciz mahiyetinde olduğu; davalının itirazı üzerine ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin kararların isabetli olduğu-
İhaleye ilişkin tutanaklarda ihalenin, "hangi taşınmaza ilişkin olduğu" nun ve "elektronik ortamda teklif verilip verilmediği" nin belirtilmediği , "icra dairesinin mührü" nün bulunmadığı ve İİK'nun 129/1. maddesi uyarınca taşınmazların tellal tarafından "üç defa bağırıldıktan sonra" en çok artırana ihale edildiğinin belirtilmediği anlaşıldığından ihalenin feshi gerektiği-
İİK’nun 106-144.maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı kanunun satış kararının verildiği tarih itibariyle uygulanması gereken 129/2. maddesine göre, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50’sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını aşmasının zorunlu kılındığı- Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığından, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekeceği- Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128.maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmakta olduğundan, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
Satış kararı tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 129. maddesinde, arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekeceği- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
Satış bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiği, taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği-
Satışın muhammen bedelinin çok daha üstünde bir miktara yapıldığı, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığını kabulü ile ihalenin feshi isteminin işin esasına girmeden reddi gerekeceği-
Satış ilanının elektronik ortamda yapılması ilkesinin kanunun emredici hükmü oluğundan (İİK. mad. 114/3) bu ilkeye uyulmamasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı ve mahkemece de re’sen dikkate alınacağı-
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK.nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesinin gerekeceği-
Satış ilanının elektronik ortamda yapılması ilkesinin kanunun emredici hükmü oluğundan (İİK. mad. 114/3) bu ilkeye uyulmamasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olaca ve mahkemece de re’sen dikkate alınacağı-