İşveren ile işyerinde işçiler arasında düzenlenen iş sözleşmelerinde ücretin net miktar üzerinden kararlaştırılması nedeniyle tüm vergi ve yasal yükümlülüklerin işveren tarafından karşılanacağı ve işçinin ücretinde azalma olmayacağı, gelir vergisinin de işverenin uhdesinde kalacağı, işçi-işveren ilişkisinde gelir vergisi istisna uygulamasının bir etkisinin bulunmadığı- 3218 s. Kanun’un geçici 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartların gerçekleşmesi durumunda, serbest bölgelerde çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen ve tahakkuk eden gelir vergisinin terkin edilmesi üzerine hak sahipliğinin işverene ait olduğu-
Davalının dava konusu eylemle ilgili yargılandığı ceza dosyası sonucunun kesinleşmesinin beklenmesinin gerekip gerekmediği-
Ceza dosyasındaki mahkûmiyeti oluşturan gerekçeler, kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve bu dosyada davalı şirket yetkilisi tarafından senedin ödenmesi halinde hibe için kullanılacak evrakların davacıya verileceği yönündeki beyanı göz önünde bulundurulduğunda, taraflar arasında tavuk çiftliği kurulmasından ve yine kurulacak tavuk çiftliğine teşvik alınmasından başkaca bir ticari ve hukuki ilişki olmadığı, bu sözleşmeye istinaden de ödenmesi gereken KDV dâhil tüm toplam iş bedelinin davacılar tarafından ödendiği, bu durumda davacıların davalı şirkete dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığı-
Hakkında beraat kararı verilen -ciro yoluyla hamil konumunda olan- davalı hakkında başkaca hiçbir değerlendirmeye yer verilmeksizin dava/takip konusu bonoyu iktisabında kötüniyetli olduğunun kabulü suretiyle anılan davalı bakımından da istirdat davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza davası sonucunun eldeki davayı etkileyebileceği bu nedenle, ceza mahkemesindeki mevcut davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği-
Ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararının hukuk hakimi açısından bağlayıcı olduğu-
Takip alacaklısı hakkında "resmi belgede sahtecilik suçu"ndan dolayı verilen mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması nedeniyle, TBK'nun 74. maddesi uyarınca "kesinleşmiş mahkumiyet kararları hukuk hakimlerini bağlayacağı"ndan, istinaf mahkemesince "Cumhuriyet Savcılığı veya ceza mahkemesince verilmiş bir tedbir kararı bulunmadıkça açılan kamu davasının takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı" gerekçesiyle, hukuk mahkemesince verilmiş olan "şikayetin reddine" ilişkin kararın isabetli bulunmadığı-
Davacı kiraya veren ve davalı kiracının birbirleri hakkında şikâyette bulunmaları ve haklarında ceza mahkemelerinde yargılamalar yapılması karşısında, kira ilişkisinin kiraya veren bakımından çekilmez hâle geldiğinin ve tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davanın devamı sırasında davalı şirketin Ticaret Sicilinde terkin edilerek dava ehliyetini kaybettiği anlaşıldığından; davacı tarafa yetki ve süre verilip şirketin ihya edilerek tekrar Ticaret Siciline kaydın yapılmasından sonra davaya devam edilmesi gerektiği- Ceza yargılamasında sübuta eren maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı-
Davalı işyerinde çalışanın soruşturma aşamasındaki ifadesini değiştirerek davacının işyerinden ücretini ödemeksizin tablet çıkarmadığını beyan etmesi,  ceza mahkemesi kararı ile davacının atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, soruşturma ve ceza yargılaması sırasında ve fesihten önce davalı işveren tarafından alınan savunmasında istikrarlı bir şekilde tarafına yapılan suçlamayı kabul etmemesi, davacının satın aldığı DVD’nin kutusuna karşılığını ödemediği ve müşteriye promosyon olarak verilen bir adet tableti koymak suretiyle mağazadan çıkardığına dair dosya kapsamında herhangi bir belge, kamera kaydı veya görgüye dayalı tanık beyanı gibi bir delil bulunmaması karşısında davalı işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı ve bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı-