Uyuşmazlık, dava dışı limited şirket müdürü olan davalının şirketi kusurlu eylemleriyle zarara, uğratıp uğratmadığı noktasında toplanmaktadır...
Uyuşmazlık, çeklerin istirdadı istemine ilişkindir...
Dava, kredi hesabından bilgisi dışında çekilen para nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Takip alacaklısı hakkında "resmi belgede sahtecilik suçu" ndan dolayı verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiş olması nedeniyle, TBK'nun 74. maddesi uyarınca "kesinleşmiş mahkumiyet kararları hukuk hakimlerini bağlayacağı"ndan, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne ilişkin karar kesinleşmese dahi, borçlunun "hacizlerin kaldırılmasını ve yediemindeki malların kendisine verilmesini" talep edebileceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan kullanılmayan ve iade edilmeyen demir bedeli, cezai şart ve kira kaybı-kâr kaybı zararların tazmini istemleri- Ceza davasında, sübuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı- Dosya kapsamında, taraflar arasında dava konusu inşaata kaç ton demir teslim edildiğine ilişkin tutanak bulunmamakla, inşaatta kullanılan demirlerin davalı şirket yetkilisine teslim edildiğine dair taraflar arasında imzalanmış herhangi bir kayıt ve belge de mevcut bulunmamakta olup ceza mahkemesi dosyasında çalındığı tespit ve ispat olunan 18 ton demir bedeli dışındaki davacı taleplerinin ispatlanamaması nedeniyle reddi gerektiği-
Uyuşmazlığın, sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu- Asıl işverenlerin alt işverenlerin sebep olduğu zarardan sorumluluğuna ilişkin olaylarda asıl işverenin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olmasının aranmayacağı- Sorumluluğun yasadan kaynaklandığı- Alt işverenin sorumlu tutulması halinde, asıl işveren de yasa gereği kusursuz olsa da alt işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği- Alt işverenin işçilerinin alt işverenin ödemekten kaçındığı ücretlerini veya iş kazasından doğan tazminat alacaklarını asıl işverenden isteyebildikleri- Asıl işverenle alt işverenin aralarında yaptıkları anlaşmayla bu kuralı bertaraf edemeyecekleri- Keza alt işverenin kusurlu kabul edilmesi sonrası asıl işverenin kusursuz kabul edilmesi halinde, davacının müşterek müteselsil sorumluluğa dayandığı ve talepte bulunduğu takdirde, asıl işverenin kusuruna itiraz etmemesi asıl işverenden talepte bulunmadığı anlamına gelmeyeceği- Sorumluluk açısından bu itiraz edilmeme usulünün müktesep hak teşkil etmeyeceği-
Kesinleşen ceza mahkemesinin beraat kararında, yabancı hakem kararına konu maddi vakıanın hukuki uyuşmazlık olarak nitelendirilmesi sonrasında bununla ilgili herhangi bir tespite yer verilmemiş olması ve taraflar arasında düzenlenen tahkim şartındaki hakem heyetine tanınan yetki çerçevesinde yapılan yargılama neticesinde davalının sözleşmesel anlamda sorumluluğuna hükmedilmiş olması karşısında, hakem heyeti kararının kesinleşmiş ceza kararıyla çelişkili olduğu kabul edilerek anılan yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizinin kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğinden söz edilemeyeceği- "Ceza mahkemesince verilen beraat kararındaki tespitler nedeniyle suç sorumluluğun doğmayacağı, yabancı hakem heyeti kararının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile çelişki içerdiğinden tanıma ve tenfizinin kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- Sonraki tarihli yabancı hakem kararının tenfiz talebine dair karar bozma kararı kapsamı dışında kaldığından, anılan yabancı hakem kararına yönelik davacı tarafın temyizinde hukuki yararının bulunmadığı-
Tüm deliller toplanmadan hazırlanan ve davacılar vekili tarafından itiraz edilen önceki bilirkişi raporuyla alacakların tam ve kesin olarak belirlenebilir hâle geldiğinin kabul edilemeyeceği- Tazminat alacağının ek bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirli hâle gelmesi karşısında, bu ek rapor doğrultusunda sunulan talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı- "Davacılar vekilinin itirazlarının karşılanmasını veya ek rapor alınmasını beklemeden aceleci davranıp talep artırım dilekçesiyle talep sonucunu belirlediği anlaşıldığından, artık ek bilirkişi raporunda alacakların daha fazla çıkması üzerine verdiği ikinci talep artırım dilekçesine hukuki değer atfedilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- Müteveffanın hizmet akdiyle çalışan olmayıp kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ceza dosyasında olayın meydana gelmesinde müteveffa sigortalının kusurlu olduğuna dair maddi olgunun tespit edildiği gözetildiğinde, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin büyük çoğunluğunun davacıların murisi tarafından alınması gerektiği, bu nedenle kusur bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşıldığından, A sınıf iş güvenliği uzmanından oluşacak bilirkişi heyetinden olayın oluşuna uygun kusur oranlarının tespiti için yeniden rapor alınması gerektiği-
Uyuşmazlık, 29.10.2010 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda, davacının iş yerinden çalınan oto lastikler nedeniyle oluşan zararın iş yeri sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tazmini istemine ilişkindir...
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesiyle kesinleşmiş mahkumiyet kararının hukuk hakimi için bağlayıcı olacağı-