Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine yerel mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği- Usuli kazanılmış hak kuralının istisnaları saptanırken genel ilkenin kamu düzeni olduğu- Muvazaa iddiasının yazılı delille kanıtlandığı gerekçesiyle ilk bozma kararı verilmiş, bozma sonrası tanık olarak dinlenen ve davacının dayandığı belgeyi davalı adına vekaleten imzalayan  hakkında ceza davası açılmış olup, yapılan yargılama sonrasında davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi üzerine Özel Dairece bu ceza kararı değerlendirilmek suretiyle değişen delil durumuna dayalı olarak ikinci bozma kararı verilmiş olduğundan ve Özel Dairenin birinci bozma kararını verdiği tarihte açılmış bir ceza davası bulunmadığından, Yerel Mahkemece Özel Dairenin birinci bozma ilamına uyulmakla davacı yararına usulü kazanılmış hak doğduğundan söz etmenin mümkün olmadığı- Zamanaşımı nedeniyle ceza davasının düşmesine karar verilmiş olmasının hukuk davasına eylemin sübutu ve diğer maddi vakıaların tespiti noktasında bir etkisi bulunmadığı, davacının dayandığı sözleşmeye itibar edilmesi gerektiği ve bu sözleşme ile taraf muvazaasının kanıtlandığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu olayda; davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile tespit edilmiş olup; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanması sırasında tahrik nedeni ile herhangi bir indirim yapılmadığı görüldüğü- Bu durumda; mahkemece davacının müterafik kusurunun varlığı göz önünde bulundurularak BK'nın 44/1. maddesi uyarınca maddi tazminattan haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde istemin tamamının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tazminat davasında, ceza mahkemesi kararı ile hukuk mahkemesince alınan raporlarda davacının kaza sırasında yaya kaldırımı üzerinde bulunup, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı belirlenmiş olduğundan, davalı ve dava dışı sürücülerin kusur oranlarının kusuru bulunmayan davacıya yansıtılarak hesaplanan tazminattan indirim yapılamayacağı- Davacının eşinin yaralanmasından dolayı tedavi ve bakımı sürecinde çektiği acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesi için uygun manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- 
Çeke dayalı alacak istemine ilişkin davada kötüniyetin saptanması için davalı tarafından verilen dilekçe ile dava konusu çekleri tek imza ile düzenleyen davalı Jandarma Genel Komutanlığı personelinin yargılandığı ceza dosyasından bahsedilmiş olduğundan, ceza dosyasının getirtilip incelenmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından, açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilerek, bu ceza davası sonucunun HMK. mad.165 de gözetilerek bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı; mahkemece, dosyanın aralarında uzman ziraat mühendisinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile, davacının sorumlu olacağı kaçak elektrik bedelinin tespiti ile bir karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı-
Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, ceza mahkemesinde açılan söz konusu kamu davasının sonucunun, eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğu ve söz konusu ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilen beraat hükmünün görülmekte olan davada mahkemeyi bağladığından ve ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararının görülmekte olan dava yönünden de kesin hüküm oluşturacağından söz edilemeyeceği- Mahkemece;  mahallinde keşif icrası suretiyle; öncelikle zabıt mümzi tanıkların beyanlarının alınarak suç tarihinde kaçak tespit tutanağında belirtilen trafonunun yer tespitinin ve fiili kullanıcısının belirlenmesi; kaçak tespit tutanağında bahsi geçen trafonun tutanak tarihinde davacının kullanımında olduğunun tespiti halinde; dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdiyle bilirkişiden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak tahakkuk bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 s. EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-